11 Mayıs 2008
Fevri ama gayriihtiyari
-Nasıl davranıyorsun biliyor musun?
-Nasıl?
-Fevri
-Gayri ihtiyari
-Ne?
-Gayriihtiyari olarak fevri davranıyorum.
-Hımmm
-Biz Akdenizliler böyleyizdir. Öfke de, sevgi de, mutluluk da, kızgınlık da, üzüntü de, keder de hep başkasına aşırı gelecek şekildedir. Böyle ne yapalım?
-Avrupalıların bizden farkı ne biliyor musun?
-Nedir?
-Öfkeyi akılla dizginleyebilmeleri.
-Robot
-Hayır değil sadece soğukkanlılık.
-Ben sıcakkanlı bir Akdenizli olmayı tercih ederim. Kendimi böyle daha bir "insan" hissediyorum.
-Ama Avrupalılar...
-Ben Avrupalı değilim ben Akdenizliyim.
-Öfke?
-Öfke konusunda haklısın. O konuda kendimi dizginlemeliyim ama duygularımı gösteriş biçimimde asla. Mesela sevgi...
-Yani?
-Ben sevgimi sarılarak, yanaklarını sıkarak göstermeyi tercih ederim. Çocuklarda mesela... Onlara uzaktan bakıp "ah canım pek de tatlı" diyemem ki. Kanın kaynayınca birine hani onu çok sevince buzdolabı gibi durmak çok saçma.
-Evet.
-Bak Akdeniz ülkelerine kederi de neşeyi de doya doya yaşar onlar. Pek insancadır halleri hareketleri. Bir de senin akılcı Avrupalılarına bak.
-Hımmm
-Hımmm ya. Bu konuyu bir daha konuşalım ne dersin? Ben de o zamana kadar öfke dizginleme çalışmalarıma devam edeyim.
Resim: http://cuson.deviantart.com/art/play-chess-with-robot-61467927
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ne demeli...
İnstagram'da tatlı tatlı gülümseyen, yüzünde güneşler parlayan gencecik bir kız gördüğümüzde o mutlu genç kızın bir gün biri tarafından ...
-
İnstagram'da tatlı tatlı gülümseyen, yüzünde güneşler parlayan gencecik bir kız gördüğümüzde o mutlu genç kızın bir gün biri tarafından ...
-
Hayatım boyunca, başıma bir aksilik geldiğinde, "bu geçerse şöyle yapacağım, böyle yapacağım" şeklinde sözler verip durdum kendime...
-
1-Her daim gülümse (merak etme sahtelik kimsenin umurunda değil) 2-Şaşırdığında gözlerini kocaman açma. Sadece ağzını hafiçe aç, baş ve işa...
Of ooof Aydan Atlayan Kedi, nasıl derin, nasıl içinden çıkılmaz bir konudur bu. Birinden birine ait olmak iyi de, ikisi birden tek bir bedende nasıl barınır peki? Sürekli birbirlerini pataklamaya çalışıp da ruhunu savaş alanına çevirirlerse ne olur? Nasıl başa çıkılır bu durumla? Bilen varsa beri gelsin!
YanıtlaSilAslında bu bence ciddi bir sorun. Yani illa ki bir yere ait olmak zorunda olmak. Ayrımlar değil mi dünyanın şu an bu şekilde olmasının nedeni? Neye benziyoruz biliyor musun ? Sürekli kollarından bir o yana bir bu yana çekiştirilip duran bir adama. İnsanca olan herşeye evet. duygularını dolu dolu yaşayıp ve samimiyetle duygularını göstermeye evet. Ama ayrımlarla birbirinden uzaklaştırmaya, ötekileştirmeye hayır. Kim neyi doğru yapıyorsa ve kim ne kadar insanca yaşıyorsa o olmalı ait olduğumuz yer.Dünya samimiyet üzerine ve insanca olan şeyler üzerine kurulmalı. Belki o zaman yaşanası bir dünyada gerçek anlamda soluk alabiliriz.
YanıtlaSilAkdenizli çok haklı derim ben.
YanıtlaSilAslında samimiyet ile korkunun çekişmesimidir bu davranışlar?Bilemiyorum!Yada rahatlıkla,tedirginliğin bir savaşı!
YanıtlaSilCEVVAL: Bana da akdenizli daha yakın geliyor. Öyle sıcakkanlı duygularını gösteren insan insan... ama öfkeyi dizginlemek konusunda sanırım azıcık soğukkanlı olmayı becerebilmek gerekiyor. değil mi?
YanıtlaSilZEHİRLİ ÖRÜMCEK: Bu çekişmeler hep olacak galiba. Farklılıkların olduğu yerde haklılıkların tartışılması kaçınılmaz. Ama bence kazanan hep en insanca olan şeyler. ya da öyle olmalı. Ama oluyor mu acaba? İnsanca olan şeyler mi kazanıyor ne dersin?
İnsanca olan şeyler "birgün" kazanacak.Şu an için insanlık kendini kaybetmiş,sağa sola kafası kesik bir tavuk gibi koşuyor.Aslında kendini arıyor ama bulamıyor.Kendini kendisinde aramadığı için oluyor tüm bunlar tabi!Habuki tüm olup biten içinde!
YanıtlaSilBuna ben de inanıyorum; insanca olan şeylerin bir gün kazanacağına. Belki de dünya son zamanlarını yaşarken bir tek insanca olan şeyler ayakta kalacak. İnsanlık sürekli bir arayış peşinde. İşin tuhafı ne aradığını ve nerede araması gerektiğini de bilmiyor. Oysa evrenin küçültülmüş bir kopyası olan insanın içinde herşey... Belki dışarıya değil de içeriye derine bakmak gerekiyordur.
YanıtlaSil