Bütün bir gün, koca gün boyunca evde oturup, kırmızı bir battaniyenin altına saklanıp vurulan adamları, çalınan altınları, ölülerine ağlayanları, yağmur gibi yağan kurşunları, aşktan ölen kadınları, hırsızları, gün be gün ölen kentleri, sokaklarda delice bir hızla yürüyen insanları, aralarındaki tek bağ cep telefonları olan zavallı insanları, insanların hayallerini, umutlarını, gözyaşlarını, yok olan dünyayı izledim.
Ve annem bana şöyle dedi: "Biraz dışarı çıksana. Hayatı kaçırıyorsun."
Ekrana bak anne. Dışarısı bundan farklı değil. Birileri ölüyor, kentler yok oluyor, her gün insanlar ölülerine ağlıyorlar, birileri birilerini soyuyor, birileri hala barış için yollara düşüyor, birleri savaş naraları atıyor ve sonuçta her gün biraz daha yok oluyoruz.
Hayatı mı kaçırıyorum? Hayır hayat bu ekrandakinin sadece 3 boyutlusu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder