Ne hissedeceğimi bilemiyorum. Kötü bir şaka yapılmış da biri tam şu an omzumdan tutup "Hey hey sakin ol. Sadece bir şakaydı bu" demiş gibi... tuhaf bir duygu...
"Seviniyorum" desem iç sesim "saçmalama" diyor. "Bir saçmalık içinde yüzüp de yeniden kendi toprakların üzerine basıyor olmana mı seviniyorsun?" diye de ekliyor. Eh haksız mı? Bütün bu insanlar kendi toprakları üzerinde duruyorken, o toprakları ekip biçiyorken biri tek bir sebep göstermeden ya da uyarıda bulunmadan saçmalıklar barajının kapaklarını açıp her yanı bununla doldurmuşsa ve dört gün boyunca bu saçmalığın içinde yüzmüş yüzmüş yüzmüşsek, şimdi bu saçmalığın koyu, pis kokulu suları çekildi diye, yeniden kendi topraklarıma ayak bastım diye mi bu sevinç... Zaten burada olmalıydım, olmalıydık...
Kaç gündür enerjisimizi "karşı çıkmaya" harcadık? Kaç gündür bunu yapmak zorunda bırakıldık? Şimdi düşünmeden edemiyorum, bu geçen günler içinde neler anlatabilirdim ve başkaları neler anlatabilirdi? Bütün bunlara hayıflanmadan edemiyorum. Bu insanların enerjisini ve günlerini çalmaktan başka bir şekilde tarif edilebilir mi?
Şu an, bir kaç gündür gizlice geldiğim kendi topraklarım üzerinde dururken günlerin yorgunluğunu duymaktan başka birşey hissedemiyorum. Çok bağırmış olmanın, çok ama çok öfkelenmiş olmanın yorgunluğundan başka hiç birşey...
Fotoğraf: http://nerdapproved.com/wp-content/uploads/2007/06/the-tickle-sculpture.jpg
Bende seninle aynı durumdayım. Blogların açılmasına çok sevindim ama yine de garip bir duygu var içimde adlandıramadığım. Bir yandan yazmadan geçirilen günlerin acısı bir yandan da garip bir isteksizlik. Belki de tekrar kapatılma korkusu...
YanıtlaSilkarşı çıkılması gereken daha bir çok şey var aslında...
YanıtlaSil(bizim gibi ülkelerde insanlar illa ki politik olmak zorunda kalıyorlar; neden gerekliyse bu?)
Sayfa basligimi siyah/beyaz yapmistim belki farketmissindir. Bugun yine gunesi actirdim...yine isik ve renk geldi. Sevincimden degil elbet...zaten oyle olmasi gerektiginden. Aslinda olanlar saka degil de bir uyaridir. Ciddiye alinmazsa daha bir cok tunellerden gecmek zorunda kalacagimizin uyarisidir sanki...Sevgi ve selamlarimla.
YanıtlaSilDaha kimbilir neler göreceğiz... Ne kadar boş şeyler için kızacağız, çok kızacağız, üzüleceğiz... Biz varlığımızı belli etmedikçe, olana bitene kendi kendimize söylendikçe bir avuç cahilin elinde yok olup gideceğiz.
YanıtlaSilBirkaç gün oldu ama çok daha fazla gibi geliyor zaman... Gelip de o salak yazıyı görmemek güzel yine de, özledim herkesi...
Gerçekten aynı şekilde içimde yorgunluk ve eksik şeyler var. Ne kadar enerjimizi yedi bu saçmalık. Tekrar kapanır mı kapanmaz mı değil içimdeki ancak tadını kaçırmış oldu bu olay herkesin. Enerji yiyicilik günümüz vampirliği başka şey değil. Dediğin gibi bu strese takılıp sinir harbi icra ettik ve kimbilir onun yerine neler neler yazar paylaşırdık.
YanıtlaSilNeyse şimdilik eşek şakası buraya kadarmış deyip yazılarımıza bakalım.
Herkese sevgiler.
Bloglarımızın açılması, yürütmenin eksik evraklar yüzünden durdurulması nedeniyle olduğu duyumu geldi bana,
YanıtlaSilBimem sevinmeli miyiz?
Maalesef hiç sevinemiyorum. Çünkü bu eminim ki son olmayacak.
YanıtlaSilİşin acı tarafı ne yazık ki bloggerların büyük bir çoğunluğunun tepkisi ancak blogger.com yasaklanınca başladı.
Ve ne acıdır ki takip ettiğim forum sitelerinde ve web yayınlarında gördüğüm, okuduğum kadarıyla pek çok blogger.com kullanıcısı da bu yasak karşısında sesini çıkarmak yerine çözümü kendi sitelerini başka bir servise geçirmekte bulduklarını dile getiriyorlardı.
IP,DNS, Proxy gibi kavramlardan bile bi' haber olduklarını düşündüğüm insanların yaptığı saçma sapan bir yasayla sınırları belirlenen internetime uzanan , özgürlüğüme uzanan ellerin bir an önce bana/bize ait alanlardan elini çekmesini ve mümkünse bir daha da asla bulaşmamasını istiyorum.
Elbette ki işlenen suç cezasız kalmamalıdır. Tabi ki bunu savunduğumuz falan yok ancak, 5-10 site illegal yayın yapıyor diye milyonlarca kullanıcısı olan bir servisi toptan kapatmak -daha doğrusu kapattığını sanmak, onu bile becerememek yani- kadar saçmasapan ve gerizekalıca bir sistem olabilir mi?
Suç ve ceza gibi kavramların birbirine karışıp ters yüz olduğu ülkemizde tüm bu yaşanan olaylar karşısında/sonrasında hala insanca yaşamaya çalışmak kadar zor ne var merak ediyorum.
Bakın tüm bu site kapatmalarıyla ilgili Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer ne demiş.
Ayıptır ama yaa!
BOOGİE: Sanıyorum hissettiğimiz bu garip duygunun adı: emin olamamak Sevgili Boogie. Çünkü, artık hiç bir zaman bilemeyeceğiz kapatılır mı kapatılmaz mı? Her an herşey olabilir... Bunu gördük...
YanıtlaSilDEVRİM: Politik olmak zorunda bırakılıyoruz çünkü dediğin gibi karşı çıkılması gereken pek çok şey var.
BİRAZ: Ben de bundan endişe ediyorum ya; ne zaman yoldan ne zaman tünelden geçmek zorunda kalacağımızı hiç bilemeyeceğiz...
KABAKMELTEMİ: Daha neler göreceğimizi ve daha ne kadar öfkeli günler geçirip, mücadele etmek zorunda kalacağımızı ben de merak ediyorum. O yazıyı görmek benim de sinirlerimi bozuyordu. Dahası yoruldum artık bütün bu saçma sapan şeylerden...
ZEYNEP: Yorgunluk geçer de Zeynep o eksiklik duygusu geçer mi acaba? Tüm enerjim emilmiş gibi hissediyorum.
RÜYACI: Haklı olabilirsin Mert çünkü az önce bu konuda bir haber okudum. Şöyle diyordu haberde: "Erişime engelleme kararının, “eksik olan delil”lerin ulaşmasına kadar kaldırıldığı belirtiliyor. Eksik olan deliller ulaştığı zaman erişim tekrar engellenebilir."
http://www.ntvmsnbc.com/news/463973.asp
JAZZİSTAN: Bu konuda haklısın, son olmayacak. Ama dediğin gibi eğer ortada bir suç varsa, o suçu işleyen cezasını çekmeli. Bu şekilde bir kararın, bir kentte biri suç işlediğinde tüm kent halkını tutuklamaktan ne farkı var? Hala buna inanmakta güçlük çekiyorum.
Nasrettin Hoca misali olduk be Fullam... Eşşeğimizi önce kaybettik, sonra bulduk,şimdi de seviniyoruz. Şu dünyanın işine bak!
YanıtlaSilAynen öyle Yeşom... Nasrettin Hoca gibiyiz. Dur bakalım eşeğimizi yeniden kaybetmezsek...
YanıtlaSilBloglar kapandı sesimiz çıktı; Açıldı sustuk gibi oldu. Sevinç? Sevinç falan yok bende de.. Rahatlama gibi bir şey oldu.. Ama rahatlamak kötü bir şey. "Tadım kaçtı.." derler ya.. Bu da değil. Kukla gibi hissediyorum kendimi bu aç-kapa oyununda. Dahası olup biten onca kötülüğün ağırlığını da hissediyorum. Bir zamanlar hani bir komik eylem vardı: Tencere tava çalmaca ve ışık açıp söndürmece. :) Komik diyorum ama.. Çok uzun zamandır komik dediğim bu tepkiye bile yakın bir şey yapılmadı. Gördüklerimizi ruh halimizi korumak adına görmezden geliyoruz.. Buruk...
YanıtlaSilTadım kaçtı benim de... Tüm bu olup bitenlerden ağzımda kötü bir tat kaldı. Bu aç kapa oyununda ipleri gergin bir kukla gibi hissetmek... İşte bu en fenası...
YanıtlaSilherkes bir tutam "buruk" bu olaydan ötürü, heves denen olguyu yitiriyorum bloguma karşı, ben kötü birşey yapmıyorum. ama blogumun adresini verdiğim eşim dostum girmeye çalıştığında mahkeme kararıyla kapanmıştır yazıyor, allah bilir ne düşündüler internetle pek alakası olmayan ve bloggerin toptan engellendiğini bilmeyen tanıdıklarım...
YanıtlaSilyazık, sadece yazık bize, sadece gününün güncesini, içsesinin haykırışlarını kelimelere döken BİZ insan topluluğuna...
@ serzeniş meraklısı;
YanıtlaSilSevgili dostum,
İşte amaçlanan tuzağa düşmek buna denir. O burukluk, bu açma kapama "Artema" kıvamında ki hukumler, yamalı bohça kanunlar ve suistimal edilen uygulamaları, "derin politika" olarak bunu amaçlamakta.
Sizin nezdinizde burada " buruk ve kırı dökük, azıcıkta zedelenmiş "arkadaşlarıma, Sakın ha pes etmeyin diyorum.
Yazılarınız sizin düşünceleriniz, düşünceleriniz ise özgürlüğünüzdür.
Bunu ise kimsenin kısıtlamaya hakkı olmadığı gibi, size bu psikolojik baskıyı da yaşatmak uygulamak ta hakları değil.
Onların hak olarak görmesi, anayasamızın çiğnenmesi ile eş değer.
Lütfen Umutla sarılalım düşüncelerimize.
@Rüyacı; yazmaktan bir bıkkınlık söz konusu değil, "emek" mantığım biraz farklı sanırsam... bırakmak söz konusu olamaz, içsesimi nereye bırakayım, o kedi gibi.. bıraksam da evin yolunu bulur... :)
YanıtlaSilteşekkürler
huhuuuu komşu. gizli değil serbestçe geldik. Şaka değildi ama geçti...
YanıtlaSilTekrar kapanacakmış öyle duydum, kapanmasa bile öfkem hala geçmedi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBlogger kapatıldığı gün bir wordpress blogu açıp şunları yazmıştım:
YanıtlaSil1. Görebildiğim kadarıyla gazetelerde ve diğer yayın organlarında Blogger’ın kapatılmasına güçlü bir tepki verilmedi. Acaba bazı blog yazarlarının, “benim” diyen kanaat önderlerine taş çıkartır yazıları zaten rahatsız mı ediyordu? Yahut yazarları/yazı tutkunlarını/okurları itip kakma statüleri mi sarsılmaktaydı birilerinin? Seçkinlere karşı seçkin bir grup oluşturmak dışındaki kansız bir seçeneğin yok edilmesi mi bazılarını sevindirdi yoksa? O zaman ne bu suskunluk? Niye?
2. Eğer bir yeri işgal etmek veya soymak istiyorsanız; oranın iletişim merkezlerini, yollarını tahrip edersiniz öncelikle. N’oluyoruz? “Güzel ve Yalnız Ülkem” işgal mi ediliyor? Yarın birini telefonla aradığımda, “Bu numara ulaşıma kapanmıştır” diye bir anons duyar mıyım acaba?
3. Tüketim için örgütlenen bir teknolojiyi, üretim için kullanmak mıydı tüm suç?
SERZENİŞ MERAKLISI: Bu hissettiğimiz ortak duygunun adı "eksiklik, tadı kaçmak, burukluk" ya da adı neyse geçmeli ve bizler devam etmeliyiz. Aynı duyguyu ben de taşıyorum fakat onu bir yerde unutmaya kararlıyım. Çünkü devam etmenin tüm bunlara karşı durmanın başka yolu yok.
YanıtlaSilRÜYACI:Bunun ben de farkındayım Mert. İşte bu yüzden duygusal değil akılla düşünmek için zorluyorum kendimi. Vazgeçmek yok. Bu baskıyı üzerimde hissetmeyeceğim.
ELA: Dilerim artık hep serbestçe gideriz komşularımızın evlerine Sevgili Ela...
SİNİRİ BOZUK: Öfkelenmekte haklısın. Bunu ben de duydum. Ama henüz bir kesinlik yok. Bekleyip ona göre hareket edeceğiz.
BOŞ ARSA: Eğer böyle düşünülüyorsa çok büyük bir hata yapılıyor demektir çünkü bir ağacın bir dalını kesersen o kesilen bölümden daha da kuvvetli bir kol çıkar.
Ve son söylediğin o kadar doğru ki; Bu tüketmek üzere programlanmış ülkede üreten bu insanlar tüm planı allak bullak ediyorlar. Kim ister onları :)Üretmeye sonuna kadar devam...
kendi topraklarına gizlice, kılık değiştirerek gelmek ve bozkırlaştırılmış çehresini umutsuzca seyretmek, ekmeye, biçmeye olan isteğini kaybetmek, bunun adı ne ? hürriyet mi ? yaçasın cum-hürriyet
YanıtlaSilNe kötü ki hepimiz aynı isteksizliği duyuyoruz. Sanki bütünlüğü olan sevdiğimiz birşeyin bir parçası zedelenmiş de onu nasıl toparlayacağımızı bilmiyormuş gibi bir duygu bu... Ve ben bu duygudan, onun nedeninden hiç ama hiç hoşlanmıyorum. Sahi bunun adı ne?
YanıtlaSilGerçekten çok üzüldük Fulya. Kötü bir şakaydı demek sanırım en iyisi. Aynı zamanda da bu durumu tekrar yaşamamak adına önlemlerimizi de zaman geçirmeden almamız lazım. Hepimize geçmiş olsun. Bir daha yaşamamak sanırım hepimizin en büyük dileği. Sevgilerimle:))
YanıtlaSilŞaka olarak kalsa keşke Haşim ama hala herşey belirsiz. Yeniden kapanabilir. Hadi blogger kapanmadı diyelim bu kez başkaları kapanır. Bazı siteler kapanmalı elbette: uyuşturucu, çocuk tacizi gibi. Fakat en ufak bir suç işlemeyenlerin kapanması neden? Neden kurban ediliyoruz bunu hala anlayamadım ben. Hiç bir zaman da anlayamayacağım.
YanıtlaSilŞaka mıydı? Bilemiyorum, ama düşüncesizlik ve lakaytlık olduğu kesin. Neyseki kısa sürdü. Yedekli gidelim ve enerjimizi bu tarz düşüncesizliklerle tüketmeyelim derim, malesef hep varlar ve varolacaklar.
YanıtlaSilBu arada herkesin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
Böyle bir komedi şakadan başka ne olabilir ki Sevgili Enis Bey :))))
YanıtlaSilAma acele etmeyelim yine kapanabiliriz. Hiiiiç belli olmaz vallahi hiiiiç.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Emrivaki oluyor fekat,
YanıtlaSil"Kişisel Ağ Sayfalarının Zararları"
adlı yazımın adresini giriyorum
http://acikkoyu.blogspot.com/2008/10/kiisel-sayfalarnn-zararlar.html
kedim; bunun adı kölelik, dikta rejimi, feodalizm vs vs doğuştan gelen haklarımıza bile yasak koyan yönetim demokrasi olamaz.
YanıtlaSilSevgili kedicim; Ben de zannediyordum ki sadece ben ümitsizlik ve kırılganlık bataklığındayım.Oysa ki senin yazından ve sana gelen yorumlardan anladım ki yalnız değilmişim.Bu ruh iflasından ne zaman kurtuluruz bilmiyorum ama haksız yere suçlanmak konusunu hala Cumhuriyet Türkiye'sinde içime sindirebilmiş değilim.Sevgilerimle.
YanıtlaSilAYnı hisleri paylaşıyoruz. Ben yazı yazmak için kendimi motive edemiyorum. Bekçi murtaza hayatlarımıza el attı çünkü. Adamın eline ver yetkiyi, yasaklasın herşeyi. Bu kadar saygısızlık, sevgisizlik, hoşgörüsüzlük olur. Dijitürk isimli kar amaçlı kuruluşun hissedarları yarattıkları antipatinin gelirlerine olumsuz yansıma ihtimalini öngörüp nefreti büyütmemek adına girişimde bulunmasalardı bu yasssah zor kalkardı. Allah herkesi oturduğu mevkiye uygun bilgilerle donatsın işşşşşalllah. AMİNNNNN!!!!
YanıtlaSilolmayacak duaya amin dediğimin farkındayım.
ben de gidip kendi kendimi motive edeyim.
BOŞ ARSA: O nefis yazını okudum. Teşekkürler...
YanıtlaSilSİMİNYA: İnan bana Siminyacığım haklarımızın ne olduğunu sorgulayıp duruyorum kaç gündür. Gerçekten sahip olduğumuza inandığımız haklara sahip miyiz acaba?
SUFİ:İnan bana hepimiz aynı durumdayız. İsteksizlik ve o buruk hal hepimizi sarmış durumda. Ama bundan kurtulmak zorundayız. Yazmaya okumaya devam etmeliyiz. Aksi halde inandıklarımızı nasıl savunuruz?
VLADİMİR:Ben de amin demek istiyorum bu duaya her ne kadar olma ihtimali düşük olsa da... Yeniden yazmalıyız Vladimir, o yazma isteğini bulup çıkarmalıyız içimizden. Yoksa susmuş olacağız. Hem de kapanmadan sadece bu kırgınlığımız yüzünden... O güzel yazılarını okumayı özledim...