O kadın tombul kollarını sallayarak söz ediyordu kocasından. "Gözümün nuru" diyordu adam için. Adam kırlaşmış bıyıkları altından mutlu mutlu gülümsüyordu. Utanıyordu bunca sevilmekten ve gözlerini yere indiriyordu. yirmi yıllık bir evlilikten sonra bir adam bir kadına nasıl böyle bakardı? Ve bir kadın bir adama. Ne güzeldiler. Hep böyle güzel olmuşlardı. Ve diğer kadın "serserinin tekiydi" diyordu ayrıldığı kocasının ardından. Ölseymiş de onunla evlenmeseymiş. Gözleri doluyordu anlatırken. Ve kelimeleri sivri tırnaklar gibi yırtıyordu insanın içinde bir yerleri. Dilinin ucundan acı katran gibi birşeyler yayılıyordu o konuştukça. Gözlerinden öfke taşıyordu. Ama biraz daha dikkatli bakınca onun öfke değil keder olduğunu görüyordu insan. Nasıl da kedere boyanmıştı herşeyi. Elleri, gözleri, saç dipleri öyle zifiri karaydı. Böyle başlamıştı hayatı. Ve O ne yazık ki böyle gideceğinden adı gibi emindi.
Tombul kolları olan kadın sabah geldi. Kocası serseri olan ise öğleden sonra. Birbirlerine hiç benzemiyorlardı. Biri uzun boylu ve tombul, diğeri ufacık ve sıska. Bir tanesinin gözlerinin içi ışıl ışıldı, diğeri ağladı ağlayacak. Biri hayata sımsıkı sarılmıştı diğeri ölümün kurtarıcı ipine... Biri hayatının en doğru kararını vermiş diğeri ise hayatının hatasını yapmıştı. Ve mutlu olan bunu "şans" diye tanımlıyordu, diğeri ise "kader". Tek ortak noktaları; her ikisinin de iki çocuğu olmasıydı. Bir kız bir erkek iki çocuk. Ne garipti. Çocukların yaşları bile aynıydı. Biri onsekizinde diğeri ise onikisinde...
Hayat ne kadar garipti. Bir tek kararla rezil de oluyordun vezir de. Ve bazen tüm hayatın dudaklarından dökülecek "evet" ya da "hayır"a bağlıydı. Bu iki kadın geçmişe dönüp, "evet" yerine "hayır" deselerdi ne olurdu diye düşündüm. Şu anki hayatları tamamen farklı mı olurdu yoksa kader yine aynı şekilde işler ve aynı hayatı bir başka yoldan mı verirdi onlara? Eğer böyle ise söylediğimiz "evet" ya da "hayır"ın anlamı neydi?
RESİM: Simon Vouet
Hepsi şans, tesadüf.
YanıtlaSilKedim, bizim evrene ne mesaj verdigimize bagli, bir sey düsünürken iyi ve olumlu seyler düsünmeliyiz, isterken su olmasin, bu olmasin dememeliyiz, bu hepimizin cokca yaptigi bir sey. Kötü bir sey düsünüpte, düsüncelerimizle ona odaklanirsak, o mutlaka oluyor.
YanıtlaSilAnladigin gibi "Cekim Yasasi" ni okuyorumda:D
Sevgiler canim
Bence aşk olmadan evlilik olmaz. Aşk biter ama yerine sevgi ve saygı kalır zamanla. Aşk olmadan yapılan evlilik zamanla yıpranır. Zamanla sona gider. Yaşanılan elektirk çok önemli.
YanıtlaSilCok guzel bir yazı olmuş yine. Elleirne yüreğine sağlık.
Merhabalar öncelikle...Ben diyorum ki içinde bulunduğunuz zaman dilimde şartlar evet i gerektirşyorsa evet,hayırı gerektiryorsa hayır demek durumunda kalıyoruz.E... şartlarda her zaman insiyatifimizde olmadığından sanırım bu çıkmaza kader de diyebiliriz talihte...
YanıtlaSilHayat gerçekten çok ilginç! Güzel şeyleri yaşadığımızda adı iyi+ şans, kederde ise kötü-kader dediğimiz nice yaşamlar sunuyor bizlere...Zaman içinde değişen duygu ve düşüncelerimizle şekillenen ama sonucunda ise yine bizim tercihlerimizle "seçimimiz" olan bir hayatı yaşıyoruz...Ne şimdiki aklımızla o anda olabiliyoruz, nede o geçmişi geri getirebiliyoruz.. Bazen de seçme şansımız olmadan zorlu bir yaşama doğar doğmaz merhaba diyoruz!
YanıtlaSilNe dersek diyelim...Yaşam her birimiz için türlü türlü sürprizlerle dolu...kimi hayatın başında gülüyor! kimi sonunda!Ya da tam tersi, ya hep ya hiç olan hayatlar da var elbet... Öyle garip hayat hikayeleri var ki...İnsan ne diyeceğini bilemiyor! Tıpkı sizinde örnek verdiğiniz 2 kadın yaşamında olduğu gibi...
Yine büyük bir keyifle okuduğum, okurken benimde sürekli düşündüğüm ve sorguladığım hayata dair yazınız için, ellerinize ve duyarlı yüreğinize sağlık...
Kocasına "Gözümün nuru" diyen kadın da, kocasına "serserinin teki" diyen de evetlerine hayır, hayırlarına evet deselerdi plan yine de değişmeyecekti.Biri haketmiş mutluluğu, biri tekamül aşamasında bence.
YanıtlaSilVLADİMİR: Peki o şans neye göre belirleniyor? Asıl merakım bu yönde :)
YanıtlaSilBELGİN: Benim aklım çok karışıyor bu konuda Belgin'ciğim. Çekim yasasını ben de okudum. Bir yanım doğrularken bir yanım kuşkuya kapıldı. bilemiyorum. Kader ve şans hala bir gizem olmayı sürdürüyor benim için.
KİTAP KURDU: Öyle ama ya insan aşık olduğu insanın aslında tanıdığı bildiği biri olmadığını anlarsa zamanla. Öyle ya insanlar bazen gerçek yüzlerini gizleyebiliyorlar değil mi?
Çok teşekkür ederim.
SEVAL: Zaman zaman geçmişe dalınca "ben bunu nasıl yaptım ya da nasıl söyledim" dediğimiz şeyler oluyor. Sanki o konuşan biz değiliz de bir başkasının etkisindeymişiz gibi. Sonra "olacağı vardı oldu" deyip geçiyoruz olup biten üzerine konuşurken. İşte kaderin tam bu gibi noktalarda devrede olduğunu tahmin ediyorum. ama hiç bir kesinliğim yok bu konuda.
ESMİR: Bir kitapta şöyle diyordu: "İnsan neyi yapacağına karar verir ama neyi isteyeceği, arzulayacağı konusunda kontrolü yoktur." Arzu ve isteklerimiz de davranışlarımıza yön verdiğine göre kaderin kilidi başka bir yerde mi saklı acaba?
Çok teşekkür ederim.
SUFİ:İnan bana aklım öyle karışık ki bu konularda bazen ne doğru ne yanlış bilemez oluyorum. Bir plan var ve hepimizin hayatları o doğrultuda ise hayatlarımızın ipleri asla kendi elimizde değil demektir. Ne yaparsak yapalım başımıza geleceklerden kaçışımız yok. Sanırım irade olaylara karşı nasıl bir tutum edineceğimizde ortaya çıkıyor. Öyle ya olay sabitse o olayın iyi ya da kötü sonuçlanmasına bizim vereceğimiz kararlar, o olaya yaklaşımımız karar verebilir. değil mi?
Vallahi benim aklım karıştı kediciğim:))
YanıtlaSilBu konu bayağı bir karışık Özlemciğim :)
YanıtlaSilkader denilen muamma, tercihlerde saklı galiba. sonucu değiştirmiyor ama tercihler. başına her ne gelecekse geliyor. mani olman mümkün değil. atılan bir ok gibi. hedef sensen, durduramıyorsun. yok sen değilsen, istediğin kadar okun önüne atla, vurulmuyorsun.
YanıtlaSilsorumlu olduğun şey şu; o ok seni vurduğunda "verdiğin tepki". tek sorumluluk burada galiba. hani kiminin sabretmesi, kiminin isyan etmesi gibi...
kader, "dur bakalım, ne yapacak?" diye çeşitli oklar, güller vs.ler atıyor.
dur bakalım, ne yapacağız :)
Ben de senin gibi düşünüyorum ama böyle düşündükçe de kendimi çaresiz hissediyorum. Soru şu ki; çaresiz hisseden biri başına gelenlere nasıl tepki verir? "Ne olursa olsun boşver gitsin" mi der yoksa o çaresizlik karşısında kendinin bile farkında olmadığı bir güçle direnir mi?
YanıtlaSilGüller oklardan çok olur dilerim :)
hayat tercihler sıralamasıdır.tercihlerinize göre bir sonraki aşamaya geçersiniz.her evet başka bir evete hazırlıktır aslında.dolayısı ile hayat evetler sıralaması sayılır.doğru zamanda ,doğru evetler kullandıysan tamam,yoksa yandın.o sıralamayı da çoğu zaman sen yapıyorsun.
YanıtlaSilkader farklı birşey.hayatta verdiğimiz kararlarla karıştırmamak gerek.
Dileyelim de çoğu zaman doğru tercihler yapabilelim o halde...
YanıtlaSil