12 Mart 2009

ON İKİ

Çocuklar...
Bir bakkal önünde oturmuş dört beş köylü çocuk fosur fosur sigara içiyor. Oradan geçen kadınlardan biri dayanamayıp "Yavrum daha yaşınız kaç sizin? Yazık değil mi ciğerlerinize..." diyor. Çocukların biri en bilmiş ifadeli olanı efkarlı efkarlı "Bir kere alışmışız teyze" deyip gözlerini yere eğiyor. Çocuk en fazla 12 yaşında. Elinde sigarayı öyle bir tutuşu var ki sanki 40 yaşında bir adam sanki 20 yıldır sigara içiyor. Daha 12 yaşında, 12...

Kadın...
Kadın bu işin ustası olduğundan emin adımlarla sokağa giriyor. "Hayırdır" diyorum "İğne olacak biri varmış." diyor. Onun için bu iş hayatının anlamı. Bunu biliyorum. Biri ona yasak koyacak olsa bir balon gibi sönüverip yok olacak sanki hayatın içinde. Tüm anlamını kaybedecek hayat. Tüm hayatını hastayı yatırıp, bir bacağını kıpırdamasın diye hastanın bacağı üzerine koyarak sonra bir dart tahtasına ok atıyormuş gibi iğneyi saplayarak geçirdi. Sonra da hedefi tam onikiden vuran başarılı bir atıcı edasıyla evinin yolunu tuttu. Onun hayatının yegane başarısıydı bu, acı çekenin acısını dindirmek hasta birine deva olmak. Ve hayatta hedefi tam onikiden vurmak, 12'den...

Adam...
Adam tuhaf bir fal açıyor. Kitaptan rastgele bir sayfa seçip rakamları topluyor. Aklında bir kadın var. Şimdi sesini soluğunu çoktan unuttuğu bir kadın... Adam, o koca kitabın sayfalarını rastgele açıyor. Çıkan rakamların toplamı hep 3 ediyor ve 3 ayrılık anlamına geliyor. Her defasında inatla açıyor sayfaları 3 ve yine 3... Gözleri kapalı başka bir kitap alıyor. Bir sayfa açıyor. 12. bölüm yazıyor sayfanın başında. Gözleri buğulanıyor çünkü 1+2 yine 3 ediyor. Ayrılık 12'den vuruyor adamı bir kez daha, 12'den...

Saat...
Tam 12'yi vurduğunda bir dilek tutuyor biri. Yeni gün için küçük bir dilek. Kendisi için, sevdikleri için ve tüm insanlar için... İyi olsunlar diye... Hayatlarında en az bir kez olsun hedefi onikiden vursunlar diye... En az bir kez 12'den...
RESİM: Giuseppe Mariotti

25 yorum:

  1. Annem Ankara numune hastanesinde öğrendiği iğnecilikle, ben dahil üç kızkardeşimi o iğnenin ucunda büyütmüştü. Şimdi sen Kadını anlatırken o günler geldi aklıma. Fakat hatırladığım anacığım hiç dizini dayayıp hastanın bacağına basmamıştı. Hastalar her zaman annemin elinin hafifliğinden bahseder dururlardı. Çocuktum işte bende düşündüm. Anamın elinin hafifliği iğnenin sivri ucuyla ne kadar alakalı diye :) Aslında işin özü yaşadığımız mahallenin yoksul insanları annemin çoğu zaman ücretsiz iğne yaptığını bildikleri için yüreğinin hafifliğini iyi bilirlerdi. :) Biz patates yemeye alışmıştık. E onlarda patates yediğine göre yürekler aynıydı. O zaman paylaşımlarda aynı olmalıydı değilmi. Kısacası o mahallede hayat insanları tam 12 den vurmuştu. Tıpkı adamın 1+2=3 hesabı gibi.

    Sevgilerimle

    Ahmet

    YanıtlaSil
  2. Bu yazı çok güzel olmuş, defterimin başına geçip bir şeyler yazasım geldi hemen, sayılar ve tesadüfler belki de tarot :)

    YanıtlaSil
  3. hayatı 12'den vurmak... düşündüm vurdum mu hiç diye, annemle babamın şanslı kızı olmak dedim sonra, işte bu hayatı 12'den vurmak. sabah kalkar kalkmaz öpeyim ben onları. sarılayım ve seni anlatayım onlara. sevgiyle kal.

    YanıtlaSil
  4. Bizim de bi iğneci peruzanım teyzemiz vardı. Onu hatırladım. Ne zaman iğne yapılacak olsa babaannem onu çağırırdı. Ben sana bugün dua ettim istediğin şeyi 12 den vurman için. Canım ne güzel yazmışsın. Kitabın ilerliyor. Ben heyecanlanıyorum.

    YanıtlaSil
  5. Fulya, gene çok ötelere götürdün beni kız. Gözünü seveyim senin, ne güzel yazmış benim kardeşim be...

    YanıtlaSil
  6. Yazılarına yetişemediğim gibi, bir yanımda şu ara kelimelerle olan ilişkini kıskanıyor.. Tam 12 den vuruyorsun hep beni...

    YanıtlaSil
  7. tam "bu yazı da beni 12 den vurdu" diyecektim ki, Brajeshwari demiş bile :))
    olsun ben yine de söyleyim, söylenecek daha çok şey olsa da sadece bunu söylemekle yetineyim :)
    sevgiler

    YanıtlaSil
  8. Kedi'cim,bu yazın; çok sevdiğim dostum, arkadaşım (çalıştığım bankadan)Ümit Yaşar Oğuzcan'ın bir şiirini aklıma getirdi,eminim biliyorsundur ama yazmadan edemedim işte sevgilerimle.Sen muhteşemsin canım.Dilek.



    BENİ UNUTMA
    Bir gün gelir de unuturmuş insan
    En sevdiği hatıraları bile
    Bari sen her gece yorgun sesiyle
    Saat on ikiyi vurduğu zaman
    Beni unutma
    Çünkü ben her gece o saatlerde
    Seni yaşar ve seni düşünürüm
    Hayal içinde perişan yürürüm
    Sen de karanlığın sustuğu yerde
    Beni unutma.
    O saatelerde serpilir gülüşün
    Bir avuç su gibi içime, ey yar
    Senin de başında o çılgın rüzgar
    Deli deli esiverirse bir gün
    Beni unutma..
    Ben ayağımda çarık, elimde asa
    Senin için şu yollara düşmüşüm
    Senelerce sonra sana dönüşüm
    Bir mahşer gününe de rastlasa
    Beni unutma..
    Hala duruyorsa yeşil elbisen,
    Onu bir gün yalnız benim için giy
    Saksındaki pembe karanfilde çiğ
    Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen
    Beni unutma..
    Büyük acılarla tutuştuğum gün
    Çok uzaklarda da olsan yine gel
    Bu ölürcesine sevdiğine gel
    Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün
    Beni unutma..
    Ü.Y.Oğuzcan

    YanıtlaSil
  9. Sufimin güzel siirinden sonra söyleyecek bir sey bulamadim, hepiniz 12 den vurmussunuz bugün:)
    Iyi hafta sonlari dilerim:)
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  10. KARA KALEM: Bu kadın biraz sert tavırlıydı. İğneyi öyle bir atardı ki sanki dart atıyor gibi :) Ama çok tatlıydı. Hani bazı insanlar vardır ne yaparsa yapsın asla kızamazsın onlardandı o da.

    LUDMİLLA: İşin daha da tuhafı bu yazıyı daha önceden yazmış olduğum halde ayın 12'sinde yayınlamış olmam. Bunu planlı yapmadım. Yazıyı yayına verdikten sonra farkettim. Sayılar ve tesadüfler... Peki bunların anlamı ne acaba?

    EVREN: Ben de ailem için hep öyle düşünürüm.

    GUGUK KUŞU: Sayende tam bir şımarık kedi oldum haberin olsun :)

    KAPTAN: Sağol Kaptan mutlu etti beni beğenmiş olman...

    BRAJESHWARİ: :)

    NİLAMBARA: Çok çok teşekkür ederim :)

    SUFİ: Ne güzel geldi okumak. Çok çok sevgimle sana...

    BELGİN: Çok teşekkür ederim. Haftasonun güzel olsun :)

    YanıtlaSil
  11. kelimelerle ilişkin beni de vuruyor 12'den.. sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  12. Ne güzel yazmışsın kediciğim ya ...
    12'den vurdun beni desem çok sıradan kaçacak vallahi.:)
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  13. Cheetos Özlem çok teşekkür ederim. Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  14. Sevgili Fulya, sayıların tesadüfi buluşmaları benim de çok dikkatimi çeker, enteresan mesajlar verir bu buluşmlar aslında... önceden sözüm vardı sayılarla ilgili yazmak için, ilk fırsatta...
    ama o zamana kadar; Melekler sana,
    "Yukselmis efendiler sana yakin, yardimlarina, sevgilerine ve
    arkadasliklarina sahip oldugunu bilmeni istiyorlar. Yukselmis
    efendileri cagir sık sık, ozellikle de 3 sayisinin
    varyasyonlarini gordugunde." diyorlar :)
    sevgiler,

    YanıtlaSil
  15. Sayılarla ilgili yazını merakla bekliyorum çünkü ben de bu tesadüfi buluşmalara henüz mantığını bulamadığım bir ilgi duyuyorum. Mesela bu yazı birden aklıma geldi. Daha önce yazmıştım çünkü ve tesadüftür ki dün ayın 12'siydi. Aynı zamanda annemin doğumgünü. Çok tuhaf bağlantılar. Zaman zaman hayatımın içinde bu rakamlarla ilgili bağlantılar olur :) Eğer bunlar bir sembolse ben henüz bu sembolleri okumayı başaramıyorum.
    Çok teşekkür ederim Nilambara :)

    YanıtlaSil
  16. 12'den vurmak. Bu yazıyla tam da senin yaptığın gibi yani.;) Çok beğendim.
    Sanırım her ailede bir iğneci vardır. Benim de dayım iğneciydi. Herkes çocuklarını korkutur, tamam çıkıyo şimdi iğne,Na bu kadar derdi:)))
    Eskilere gittim, güldüm sayende. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  17. Çok teşekkür ederim Sevgili Ela :)

    YanıtlaSil
  18. ah beee, ben de şans olsa bu yazıyı 11:55'te okuyup tam 12'de yorum bırakırdım :) hani bir ucundan da biz tutalım diye...

    valla kedi kardeş güzel bir yazı olmuş, eline sağlık...

    YanıtlaSil
  19. okuduğum en sıkı yazındı bu...

    kalemine sağlık...

    YanıtlaSil
  20. Yaşadığım süre boyunca tam onikiden vurduğum ve kıl payı ıskaladığım zamanlar oldu. Yazını okuyunca birden onlar gözümde canlanmaya başladı. Çok güzel bir yazı çok beğendim, eline sağlık.

    YanıtlaSil
  21. ONALTIKIRKALTI: :) Çok teşekkür ederim.

    VİRGİLİUS: Teşekkürler. Beğendiğine sevindim :)

    OWL: Çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  22. Çok güzel bir yazı ama içinde bu kadar 12 olduğunu bilsem inan okumazdım. Benim aralığın 12 leri ile başım dertde iki sefer kaza yaptım hayatında ikiside ayını aralık 12 hatta ikincisi saat 12 de oldu. O saate kadar da sokağa çıkmamıştım bu 12 li kombinasyonların ertesi gün farkına vardım ne oluyor ya dedim ama iş işten geçmişti çoktan malesef 12 lerin ikisi bir araya gelince bana yaramıyor. Oysaki hiç bir batıl inancım yoktu geçen aralığın 12 sine kadar.

    Ayrılık kimseyi 12'den vurmasın...

    Birde 2009 aralığın 12 sinde saat 12 de lütfen ankarada trafikte olmayın, batıl inançlarımı sorgulayacağım...

    YanıtlaSil
  23. bilmiyorum mim kabul ediyormusunuz ama sizi mimledim daha önce yazdıysanız eger şimdiden kusuruma bakmayın:D

    YanıtlaSil
  24. onikide bir dilek de benim icin tutar mi o "biri" ?
    simdi gidiyorum, herseyi yoluna koyup donecegim...

    YanıtlaSil
  25. MALİKOCAS: Benim de batıl inançlarım yoktur ama hayatımda bu tip şeyler olmuştur. Bu yüzden Çarşamba günlerinden biraz tedirgin olurum :) Ama bunu yenmeye çalışıyorum. Çünkü aslında olan kötü şeylerin ben tedirgin olduğum ve kendimi rahat bırakmadığım için olduğunu biliyorum. Sanırım motorsiklet kullanıyorsun. Az önce sayfanda gördüm. Çok hoşuma gitti. Dün akşam "Zen ve motorsiklet bakım sanatı" kitabını elime alıp uzun uzun motorsikletle yapılan yolculuklar hakkında düşünmüştüm :) Dikkatli ol lütfen. Ve 12 Aralıkta eğer batıl inançlarını sorgulayacaksan 12 aralığın uğursuzluğu yargısını evde bırak yola çıkarken :)

    YAĞMUR CADISI: Çok mim yazdım zamanında. Şimdi sayfana bakacağım ve eğer yazmadığım bir mimse memnuniyetle yazarım Cadıcım :)

    TURKUAZ DENİZ: O biri sadece 12 de değil tüm gün içten içe diledi senin için. Herşey iyi olacak. Biliyorum bu ara kalbini bir mengeneye sıkışmış gibi hissediyorsun. Ama iyi olacak. Diliyorum tüm kalbimle. Öpüyorum kalbinden.

    YanıtlaSil

Ne demeli...

İnstagram'da tatlı tatlı gülümseyen, yüzünde güneşler parlayan gencecik bir kız gördüğümüzde o mutlu genç kızın bir gün biri tarafından ...