21 Temmuz 2008

GÜNDEN DÖKÜLEN

*Bu kadar çok gülmüşken, "birazdan kötü bir haber alacağım" salaklığının kaynaklandığı noktayı bilen biri var mı?

*Sokakta bir kadın çeşitli otlar satan bir adama şunu sordu: "Kara kedi kokusu bulunur mu sizde abi?" Kara kedi kokusu mu?


*Bir adam bir dükkanın kapısına dayanmış duruyor. Gökyüzüne açılmış iki el ayasını andıran kıvırcık saçları ortadan ayrılmış. Yüzünün uzunluğu kadar uzun kıvırcık bir sakalı var. Kapısına dayandığı dükkanın üzerindeki tabelada şu yazıyor: "Erkek kuaförü" Bu adamın saçı yeni bir akımın temsilcisi mi? Eğer öyle ise bu adam bu akımın ilk ve tek temsilcisi olmalı. Tuhaf...

*Bu güvercinleri bu taksi durağının üzerinde böyle çember çizerek uçuran şey nedir? Onlarda mı sarı modasının çekiciliğine kapıldılar yoksa? Zira uçtukları göğün altında park etmiş sarı taksilerden başka bir şey yok.


*Biri bana şöyle dedi: "Oku oku nereye kadar?" Birşey demedim. Çünkü, nereye kadar olduğu konusunu düşünmemiştim. Ben sadece okuyordum. Hepsi bu.

*Stajerler bizim deli olduğumuzu düşünüyor olmalılar. Yüzlerindeki şaşkın ifade bunu gösteriyor. Onlar büroların ciddi yerler olduğu ve orada insanların sürekli çalıştığı, hiç gülmedikleri gibi bir kanıya sahiptiler galiba. "İş yaşamı süprizlerle doludur evlatlarım" dedim. "Yaaa" dediler. Başka da birşey konuşmadık.


*Bu msn tuhaf birşey. Gün boyu msn'de sabah 8 akşam 5 mesaisi yapan tuhaf bir tür var. Bir insan bu kadar ne konuşur ki? Üstelik yazarak, karşısındakinin gözlerine bakmadan ve yüz ifadesini görmeden. Hatta ve hatta koltuğa çivilenircesine ne konuşur? Bunu hiç bir zaman anlayamayacağım galiba. Anlamak istiyor muyum? Bu da ayrı bir konu.


*Eski sevgililerden söz ettiler. Ben tek kelime etmedim. Çünkü, unutmak konusunda kıvrımları öpülesi bir beynim var. Kendimi bir kez daha tebrik ettim, beynimi de...


*Eve dönerken dolmuşun açık camlarından yüzüme çarpan rüzgarı sevdim. Gözlerimi kırpıştırdım. Günü düşündüm. Ve "güzel bir gündü" dedim. Sahiden de öyleydi. Güzel ve huzurluydu.

Resim:
Théophile Alexandre Steinlen

12 yorum:

  1. "unutmak konusunda kıvrımları öpülesi bir beynim var..." Bence bizi kesiştiren bu kıvrımlar.. Yani hem dili kullanışımızdaki.. hem de hislerdeki.. Abartmak istemiyorum ama senin başladığın cümlelerin beni nereye götüreceğini görmek heyecanlandırıyor beni.. biliyorum ki her zaman "ha işte.. ha işte" demem mümkün değil.. ama sık yaşıyorum yazılarında bunu.. tabii yeni yeni okumaya başladım senin yazılarını.. kafam çok dağınık yoksa tüm arşivini okuyarak bunları yazardım.. ve daha birçok şey.. ama benim kafamın toplanacağı zaman yakın bir zaman değil.. şimdi yazmak istedim sevgili Aydan Atlayan Kedi :)

    YanıtlaSil
  2. bazı insanlar karşısındakinin gözlerine bakarak konuşmaktan çekinir, msn bu insan ırkına hizmet vermektedir.

    YanıtlaSil
  3. Berberin kapısına dayanan adamı, kapısına dayandığı berber dükkanının sahibi o hale getirmiş olabilir bence. Hoş biri benim de bütün kıllarımı ortadan ayırıp, yeni bir akım yaratma çabasında beni kobay gibi kullanca ben de dayanırım o berberin kapısına. Hee tabi o hale getirilirken adam neden tepkisizdi, bu sorunun cevabını ben de bulamadım.
    Oku oku ölene kadar bence, okumadan canı sıkılıyor insanın. Zevkli bir şey okumak.
    Zamanında okyanus kokulu tütsü almıştım, okyanus o şekilde kokuyorsa bence kokmamalı, su neden çoğalınca kokma ihtiyacı duysun tabi o da ayrı bir bakış açısı.

    YanıtlaSil
  4. KARÖSHİ: Kafa karışıklığı konusunda senden geri kalır halde değilim. Bana öyle geliyor ki algılarım bana dünyayı bozulmuş bir formatta yansıtıyor ve bu durum aklımı karıştırıyor. O nedenle anlıyorum seni. Senin son yazılarını okudum. Ben de istiyorum tüm arşivini okumayı çünkü bu yakınlığı kelimelerinde görmek çok tuhaf ve hoş bir duygu yaratıyor bende.

    VERANDA: Gerçekten böyle çok enteresan bir tür var. Çok tuhaf...

    CEVVAL: Bence o adam berberin ta kendisiydi. Çünkü öyle bir hali vardı. Ona bakarken şöyle düşündüm: "Bu adamın saçına bakan biri ona nasıl saçlarını teslim eder ki?"
    Vallahi okumak konusunda şöyle diyorum: "dünyadan sıkıldığında başka dünyalara ayak basma biçimi" ki bütün bu saçmalıklardan sık sık sıkılan biriyim. Nereye kadar olduğunun önemi ne ki? İlla yolun bir sonu olmak zorunda mı?

    YanıtlaSil
  5. uzun zamandır gelemiyordum ziyaretine ve neler kaçırdığımı şimdi daha iyi anladım..Bir, iki,üç...ne demeli ki hepsinden ayrı bir tat ve keyif aldım..en çok da huzur hissettim.Kimbilir, en çok ona ihtiyacım olduğundandır belki de..Sevgiyle..

    YanıtlaSil
  6. Çok çok teşekkür ederim Tuğba'cığım. Eğer sana tad verdiyse hele hele huzur verdiyse bu beni çok mutlu eder.

    YanıtlaSil
  7. " oku oku nereye kadar " bu soruya cevap veremedim yıllarca sonra bi ilham geldi, " uyu, uyan, çalış, ye, iç, seviş... nereye kadar? " bana bu soruların cevabını verirlerse bende onların sorularını yanıtlarım =)

    YanıtlaSil
  8. Mükemmel cevap :) Aklınla bin yaşa...

    YanıtlaSil
  9. Bu kadar çok gülmüşken, "birazdan kötü bir haber alacağım" salaklığının kaynaklandığı noktayı bilen biri var mı?

    Dini açıdan çok gülmenin iyi bir şey olmadığına dair zibilyor tane hadis mevcut. Bir-iki tanesini yazardım ama ne gerek var.
    Gülümsemek, tebessüm etmek en güzeli, kıçını ayırana dek şen kahkahalar atmak kaka bir şey. (bence)

    Berberimin o tarif ettiğin gibi olmasını istiyorum. Saçını ortadan ikiye ayırmasın ama gayet saçlı falan bir adam olsun. =) Benim berberim bizzat kendim oluyorum, 6 senedir kendim traş oluyorum.

    Görgüsüz güvercinler geçen omzuma pisledi şerefsizler. Birisi şunlara tuvalet adabı öğretsin, insanların başından aşağıya z.çılır mı?

    YanıtlaSil
  10. Bir berber daha var Cevhercim. Onu daha çok takdir edersin zira bol miktarda saçı var.:) Omar adı. Ömer ama nedense herkes ona Omar diyor. Hayır Omar Sheriff'e de benzemiyor. Ama bir tuhaf modeli var onun da saçının. Kulaklarını kapayan içe kıvrılmış ve alnına düşen bölüm de olabildiğince kaşlara yaklaştırılmış :) Bu arada saçlarını kömür karasına boyadığını da söylemeden geçemeyeceğim. Bana dava açmayacaklarını bilsem ikisinin de fotosunu çekip bloga eklicem ya mahkeme, avukat falan uğraşamam şimdi :)

    YanıtlaSil
  11. Sizi artizzz yapacam deyiver... =)

    YanıtlaSil
  12. O saçla onlar zaten artistler :)

    YanıtlaSil

Ne demeli...

İnstagram'da tatlı tatlı gülümseyen, yüzünde güneşler parlayan gencecik bir kız gördüğümüzde o mutlu genç kızın bir gün biri tarafından ...