Adam kısık sesiyle sadece “neden ?” diye bildi ve kadın anlatmaya başladı…
“Her şey ilk… "
Herşey ilk... Hayır dur bir dakika. Bunun bir zamanı yok. Varsa bile ben bilmiyorum. Sadece o adam vardı. Ve bir de sen. Çok farklıydınız. Sen ele geçirilmiş olandın diğeri ise henüz ele geçirilmemiş olan. Bazıları böyledir. Elinde olan herşeyi değersiz kabul eder. Hayır alınma. Bu senin değersizliğinden değildi elbette. Bilirsin birşeyler eskidikçe yenilerini isteyenlerdenim ben. Herkes böyledir. Sen de, o da, bir başkası da... Bana hiç bilmece bırakmadın. Çözülmemiş, anlaşılmaz bir yanını ya da... İnsanların kendilerine ait sırları olmalı. Ya da anlaşılmayan bazı yanları... Ama sende yoktu bu. Sanki göğsünü yırtmış tüm kalbini ortaya sermiş gibiydin. Bilirsin işte... Hayır hayır bana dürüstlükten söz etme. Bildiğin halde herşeyi kabul etmiş görünmek mi dürüstlük? Değil. Ben ne kadar hainsem sen de bir o kadar hainsin aslında. Aslında biliyor musun tüm bu açıklamalar saçma aptalca. İhanetin açıklaması yoktur. Bir hain vardır ortada bir de ihanet edilen. Toplanıp gitmek gerekir. Tüm bu konuşmalar neden? Onurunu kırmaktan başka neye yarayacak bütün bu sözler? Aklının içinde evirip çevirecek daha da nefret edeceksin. Unutmak daha da çok zaman alacak. Bunu mu istiyorsun?
Farkında değil misinin sahiden; İnsan haindir. Hayatının bir yerinde bir zaman birine ihanet eder. Ve insan zavallıdır. Bir zaman çok sevdiği birinin mutlaka ihanetine uğrar. Tüm canlılar ihaneti tadar. Düşün sen kime ihanet ettin? Şimdi hissettiğin gibi kim zavallı hissetti senin karşında kendini? Kimse dürüst değildir. Kimse...
Resim: Titian
Kimse kimsenin de değildir zaten.. (bknz.E'deep Cansever- kimse kimsenin olmasın-der.)
YanıtlaSilBlog ismini kıskanarak başlamıştım takibe şimdi kıskandığım yazılarınla devam ediyorum. Eline sağlık her zamanki gibi.
YanıtlaSilBu konuda muhalif olmak istiyoruz Fulya Hn :))
YanıtlaSilAldatmak üzerine ne denebilir? İki insanın meden bir şekilde ayrılamaması; küçük hazlaraın , küçük egoların peşinde olmak- aşksızlık ; ait olamamak, bir eşe, bir çocuğa, bir aileye (burda ait olabilmek bizce Canseverin tersine olumulu bir nitelik, başkasının sorumluluğunu alabilmek. ) ve bilmiyorum çok mu ağır olur tutunamama
İnsan haindir ??? :))
YanıtlaSilİnsan beşerdir. Hata yapmaya meyillidir. İnsanlığı hatalarını telafi etme arzusunda ve gayretindedir. Hatada ısrarında değil .
Sanırım :))
GÜNEŞ ENER: Olmasın da...
YanıtlaSilPELİNCE: Çok teşekkür ederim :)
ENİS DİKER: Aslında şunu soruyor ve merak ediyorum: Her insan hayatının bir noktasında ihanet etmiş ve ihanete uğramış mıdır? Aşktan söz etmiyorum yalnızca. İhanet pek çok durumda söz konusu olabilir. Belki diyorum başkasına ihanet etmenin ne feci birşey olduğunu anlamak için ihanete uğruyoruzdur ya da belki ihanet eden kişi ihanete uğrayarak yaptığının cezasını ödüyordur. Benim aklım yine sorularla doldu :)
İşte bu yüzden siz seçildiniz küçük hanım..Herşeyin bir başka yüzde başka bedende bir karşılığı olduğunu daha nasıl anlatabilirdi ki bir insan...Aldattığın kadar aldatılırsın...Bazen yüzeysel bazen duygusal bazen düşsel bazende alabildiğine beden bedene aldatılırsın...Hangimiz dürüst yaşıyoruz ki hayatı karşımızdakinden dürüst olmasını bekliyoruz.
YanıtlaSilÇok teşekkürler canım arkadaşım...Biliyorum senin için gerçekten çok zor oldu ama o kadar güzel olmuşki anlatamam...
Sevgili Kedim;
YanıtlaSilŞahmaran; bile insanoğlunun aldatacağını, ihanet edeceğini söylüyor Cansab'a.Bu onun naturasında var her nedense."Ben aldatmadım" diyen de yalan söyler diyor sevgili ayyüzlüm.Çeşit çeşit aldatma var;Gözle,elle,dille,kulakla,sesle...Hepsiyle
yapılan her neyse ihanete giriyor işte.Kalemine ve yüreğine sağlık,sevgiler dilek.
Aldatmak kötü Kedi'ciğim, "yalan " girdi mi ilişkiye herşey biter zaten.
YanıtlaSilO kadar gerçek ki yazdıkların kanım dondu resmen. Hiçbirşey düşünemiyorum.
YanıtlaSil"Bana hiç bilmece bırakmadın. Çözülmemiş, anlaşılmaz bir yanını ya da... " İşte budur. Tebrik ederim.
YanıtlaSilYALNIZLIK OKULU: Gerçekten zordu. İlk defa kelimelerle başa çıkamadığımı hissettim...
YanıtlaSilSUFİ: O hikaye beni çok yaralamıştı biliyor musun Sevgili Dilek. Şahmaran'ın ayrı acısını duymuştum Cansab'ın ayrı. İnsanın kuytularına bakmak hep acıtmaz mı içimizi zaten?
ÖZLEM: Ama ne yazık ki bir zaman bir yerde yalanlara sığınıyor insanoğlu...
OWL: Keşke düşsel olsaydı gerçekle uzak yakın olmasaydı...
KAPTANZADE: Teşekkürler Kaptan...
Okudum kaçıncı kez bilmem... Durdum kaçıncı kez nedenini bilmeden. Az önce bir kez daha okudum... Neden durduğumu anladım, hem zavallı hem de hain olduğumu hatırladım. Ağır geldi...
YanıtlaSilHepimizin içinde dolaşıp duruyor ihanet ve yine hepimizin başına bir taş gibi düşüyor...
YanıtlaSilşimdi dürüst olma zamanı...........
YanıtlaSilhainlik eder de geri dönersen eğer alışıyor insan her şeye alıştığı gibi ve vicdanı da unutup köreliyor duyguların amaaaaaaa yok eğer o tarafta değil de öbür tarafta dürüst olansan.
NE KADAR DÜRÜSTSEN ÇEKTİĞİN ACI O KADAR DERİN OLUYOR BE KARDEŞİM...
(not... etkilenmeyin hemen, çizgiye basıyorum sadece...)
İşte o yüzden dürüst olmanın bedeli bu kadar ağır. Ve yine bu yüzden bu bedel bu kadar kolay ödenmediği için dürüst olan sayısı bu kadar az...
YanıtlaSilİhanet nedir? Bir öfke seli yaratır, insanın gururunu havuç gibi doğrar bir dibini bırakır. Sonra düşünürsün: ben kimim? o kim? İhanet onun günahıysa, bedelini de o ödesin. Ben ise biraz daha törpülenmiş çıkayım bu işten ve diyeyim ki "aslında zaten hiç bir şey benim değildi ki."
YanıtlaSilÖfkeden gözü döner insanın ötesini berisini düşünmez. Ve doğrudur hiç birşey ve hiç kimse bizim değildir. Ama arada incecik bağlar vardır ve ihanet o bağları koparır ihanet edileni boşluğa yuvarlar. Asıl dert olan da o boşlukta düşüp dururken bununla nasıl başa çıkacağını bilememektir belki de...
YanıtlaSilFahim bey de gördüm blogunuzu. Sizin bu postunuza ithafta bulunmuş bir yazısında. Yıl 2009.. Öyle rastladım işte. Okurken tutuldum önce. Sonra içimde bir yerler kanadı.. Ve ben kanaya bitirdim. Şu sıra benim de bir boşluğum var. Hala düşüyorum.. bir taraftan da bununla başa çıkmayı öğreniyorum.
YanıtlaSilsevgiler..
Merhaba Elif, unutmuştum bu yazıyı. Ve ne hissederek yazdığımı. İçimizde o bıçak duruyor hala aslında da biri ya da birşey kanırttığında farkına varıyoruz değil mi? Bırak kanasın. Zamanla insanın hain olduğunu kabul ediyor insan ve eskisi gibi şaşmıyor. Yaşaya yaşaya ve yanıla yanıla be Sevgili Elif. Ancak böyle öğreniyoruz. Sevgiler...
YanıtlaSil