Ben yapılan iyiliklerin söylenmemesi gerektiği fikri ile büyütüldüm. Bu yüzden de aslında biraz utanıyorum birazdan yazacaklarımı yazmaktan. "E madem utanıyorsun neden yazıyorsun?" diyebilirsiniz. Hemen açıklayayım. Bu konuyu Ahmet'le konuşurken, Ahmet bana şöyle dedi; "Bunu paylaşman "ben iyilik yaptım bakın görün" dediğin anlamına gelmiyor. Tam aksine eğer bundan söz edersen başka insanların da buna katkıda bulunmasını sağlayabilirsin." Haklıydı elbett. O yüzden rica ediyorum bu yazıyı bu manada okuyun.
Şu hikayeyi mutlaka duymuşsunuzdur; Adamın biri kıyıya vurmuş yüzlerce denizyıldızlarından toplayabildiği kadarını götürüp denize bırakıyormuş. Biri ona demiş ki "hangi birini toplayacaksın, hem ne farkedecek ki?" Adam; "Elbette farkedecek. En azından denize atılan denizyıldızı için farkedecek." Farkında mısınız ne çok insan cehaletten, kimsenin birşey yapmadığından, yakın zamanda dünyanın mahvolacağından söz edip duruyor. Laf laf laf. Bu konuşanların çoğunluğu ise kılını bile kıpırdatmıyor. "Bana ne kardeşim devlet yapsın"cılardan tutun da "amaaaaan zaten batmış bu ülke"cilere kadar bir dolu insan kayıtsız, umursamaz el kol bağlamış oturuyor. Ben şuna inanıyorum; herkes birşeyler yapabilir. Mesela şu yapılan şey, yani bir okula bir kaç kitap yollamak, basit birşey ama belki sonuçları çok iç açıcı olacak. Belki bir çocuğu sanata yönlendireceksiniz, belki birinin içinde okuma aşkı uyandıracaksınız, belki birinin bozulmuş psikolojisini düzelteceksiniz. Bunu asla bilemezsiniz ama denemeye değer bence.
Yapılacak şey çok basit. İster kütüphanenizdeki kitaplardan, isterseniz satın aldığınız kitap ya da kitapları aşağıdaki adrese yolluyorsunuz.
Hınıs Anadolu Lisesi
YİBO Lojmanları Arkası
Hınıs/ERZURUM
Ben biraz önce kitaplarımı yolladım. Dilerim severek okurlar, dilerim hayatlarında bir pencere açar. Siz de katılmak isterseniz lütfen yukarıdaki adrese yollayın kitaplarınızı. Tek bir kitap yollasanız bile yeter.
Ben kendi kütüphanemden okuyup sevdiğim ve çocuklar için yararlı olacağına inandığım bazı kitapları yolladım.
Fotoğraf: Ara Güler