Bütün bu saçmalıklarla nasıl başa çıkılır bilmiyorum. Kayıp olan anlam, var ve kayıpsa bulunur bir yerden sorun yok. Peki ya hiç var olmadıysa? Biz kandırmışsak kendimizi bunca zaman? Kocaman mavi bir gök altında, sokaklara, ağaçlara, çiçeklere bakıp ve sonra parmaklarımıza, ayaklarımıza, kocaman açılmış meraklı gözlerimize bakıp tüm bunların bir anlamı vardır mutlaka ama biz bilmiyoruzdur demişsek ve yaş 20 yaş 30 yaş 40 yaş 50 olduğu halde o anlamı bulmamışsak. Ve yavaş yavaş çökmeye başlamışsa inanç. Birileri toprak altına girmişse ve anlam olduğuna dair kalmış az buçuk inancını da alıp götürmüşse? Şimdi o kırıntılar bir mezar üzerinde kuşlara yem olmuşsa ne yaparsın?
Ne yaparsın ben söyleyeyim.Ya kendi hayatının kahramanı olursun ya da gamlı baykuş gibi tüner kalırsın bir yerde. Bir kahraman olmak aslında herkesin harcıdır. Artı bir özellik gerektirmez. İnsan olmak yeterlidir. Ve güven bana hepimiz zaten kahraman olarak doğarız. Tek sorun büyüdükçe kahraman olduğumuzu unutup hikayenin "olsa da olur olmasa da" yan unsurlarından biri sanmamızdır kendimizi. Ne büyük bir hata. Yaşıyorsan, tüm bu olup bitene rağmen var olmaya ısrarla devam ediyorsan kahraman değilsen nesindir söyler misin? Gidenlerin ardından acı ile el sallayacak kadar cesursan, tüm bu özleme dayanabilecek kadar sıkabiliyorsan dişlerini, her gün herkes saçma sapan sebeplerle ölürken sen hala "hayata" inanabiliyorsan, gülebiliyorsan mesela, ufak tefek sıkıntılarla boğuşuyorsan, uyuyabiliyorsan ya da Allah aşkına söyle sen kahramanı değilsen bu hayatın, nesisin?
Bilerek yaşamak diyorum ben bunun adına. Boşluğu bilerek, anlamsızlığı bilerek inatla yaşamak. Öyle yapıyorum ben de. İçime karanlık değil aydınlığı doldurarak, tüm bu anlamsızlığa yaşlı bilge bir büyükanne gibi gülümseyerek, "bu böyledir, olsun bakalım" diyerek, çocukluktan gençlikten soyunup kocaman bir kadın giysisini üzerimde hiç eğreti durmadan taşıyarak yürüyorum sonunu göremediğim bir yolda. Bir kahraman gibi gururlu, direnerek yürüyorum ve de. Yollardaki çiçek böceğe bakıp dünyadan göçüp gitmiş tüm kadınlara ve adamlara selam veriyorum. Ve vallahi de billahi de zerre kadar kormuyorum hiçbir şeyden. Çünkü biliyorum ki bu yangının içinden geçtiysem, bu acıdan sağ çıktıysam artık hiçbir yangın yakamaz ellerimi, hiçbir acı seremez yere beni. Yürüyorum. Bir kahraman gibi...
resim: Samuel Bak