Bir damlacık güneş görünce manto, ceket atanlardanım ben. Kış günü tek bir kazakla güneşe çıkıp "bedeli neyse öderiz" efeliğinin bedelini dün fazlasıyla ödedim. Sırtım, boynum tutuldu. Başağrısı da cabası... Merhemler, sıcak havlular, sırt ve boyun egzersizleri, zihni kullanarak ağrıdan kurtulmaya çalışmalar derken sabah uyandığımda ağrıdan eser kalmamıştı. "Anne" dedim "beni bu sabah doğurdun vallahi." Annem güldü: "Demek geçti sırt ağrısı, hadi bakalım."
Soğuk ve yağmurlu günlerden sonra güneş yüzünü gösterdiğinde yine aynı şekilde fırlar mıyım sokağa, bunu şimdiden bilemiyorum. Sanırım bu, güneşi görünce ne kadar sarhoş olacağıma bağlı...
Resim: Zhen-Huan Lu
gunesli gunler bulutsuz gokyuzu ve eksilerde buz gibi bir hava...burasi boyle...havanin piril piril parlamasina aldanmamak gerekiyor burada:)
YanıtlaSilgunesi ve aydinligi degil ama sicagi ozledim...ilik havayi diyelim.:)
Kışın soğuk havalarda: büzülmek, sokulmak, sığınmak güzel.
YanıtlaSilYazın sıcak havalarda: açılıp saçılıp, içerilerden dışarılara taşmak güzel.Sen güzelsin, iyileşip yeniden annenden doğman güzel.Sevgilerimle dilek.
eee ne demiş çinli 1 feysolof;
YanıtlaSilkış güneşi manto ceket attırır, sonra yorgan döşek yatırır.
trafik kurallarına uyalım uymayanları uyaralım.
geçmiş olsun bu arada:)
BİRAZ: İyi ki ben orada yaşamıyorum. Parlayan güneşe kanıp atardım kendimi o eksilerdeki soğuklara. Ve bu sadece sırt ağrısıyla kalmazdı büyük ihtimalle :)
YanıtlaSilSUFİ: Gören göz güzel galiba Sevgili Dilek. Sıcağı da soğugu da aynı biçimde kucaklayan yüreğinden öpüyorum...
FAHİMBEY: O Çinli feylesofun adı FAH-Li-HİM olmasın :D
Teşekkür ederim geçti bile :)
Güneşli günler bir an önce gelsin de bahçemde kek ve çay keyfi yapayım ya:)
YanıtlaSilBahçede çay, kek, kitap, güneşli ılık bir hava ve portakal çiçekleri kokusu... Cennette gibi hisseder insan kendini... Nasıl özledim o günleri...
YanıtlaSilAkdeniz taraflarında büyüdüğümden olsa gerek, hep yağmuru beklerdim ben. Güneş hiç bir zaman çok çok önemli olmadı. O her zaman olan bir şeydi. Güneş, güneş diye sızlananları da hiç anlamazdım. İstanbul'a taşınıp 15 gün güneşsiz kalınca ağlamıştım bir keresinde :) Fakat yine de, karlı bir kış gününü, güneşli bir kış gününe tercih ederim sanki. Senin her günün güneşli olsun!! :)
YanıtlaSilSevgiler!
Bu sıralar Akdeniz hep yağışlı Sevgili Array. Ve bu yüzden biz güneşe alışık Akdenizliler özledik onu. Bir de baharı, portakal çiçekleri kokul baharı...
YanıtlaSilSenin de günlerin güneşli olsun, hayatın da...
hiç şüphesiz fırlayacaksın...
YanıtlaSilseni baharleyin de göreceğiz kedicik...
ateş 40 oldu mu insan fena saçmalıyor aman dikkat!
bu sabah anneme ne dedim biliyor musun Can: "Anne ben baharda başka birine dönüşüyorum." Gerçekten de öyle. Başka biri oluyorum ve o zaman olduğum o kişiyi çok seviyorum :)
YanıtlaSilbaharda doğan bütün tanıdıklarım dans ediyor sence tesadüf mü?:)
YanıtlaSilBir kez baharda doğan her bahar yeniden doğar da ondan :)
YanıtlaSiliklim gibi olmak...hava,bulut,ateş,dağ,deniz,toprak gibi olmak ne güzel...ve ne güzel kışın ortasında baharlı iki kelimeden bahar edinmek:)
YanıtlaSilbahara övgü,bahara hasret...
önüm arkam sağım solum sobe! bahar nerdeysen çık:)
Hani bir sabah sokağa çıkarsın sanki bir gecede gelmiş gibi şaşırırsın bahara. Erikler çiçek açmıştır. Kar gibi yağar. Ilık bir güneş vardır. Yaşadığını hissedersin. Evet bahar gelsin artık...
YanıtlaSilKedi' cigim, soyle buz gibi soguk bir kisin ardisira gelen baharin tadina doyulmaz, ahh ahh! Ozledim kari ve sogugu... :)
YanıtlaSilSen bahara ben kisa hasret, ne garip...
Ne eksikse o özleniyor değil mi? Belki uzun sürünce bıkıyor insan ama olmadığında özlüyor...
YanıtlaSil