"Gelecek nesillerden umutluyuz" Bu ülkede en çok zikredilen cümledir bu. İçinde barınan gizli anlam şu olabilir mi, "bizden hayır yok, biz adam olamadık, inşallah gelecek nesiller bir halt olurlar" Kötü haber, hiç umutlanmayın çünkü gün be gün kötüye gidiyoruz. Çünkü mayası bozuk insanoğlu, ki eskiden utanır bozuk mayasını saklamaya çalışırdı, şimdi hiç öyle dertlere sahip değil. Bakıyor ki hiçbir ahlaksızlık ceza görmüyor tam tersi alkış topluyor o da mayası bozuk olmasa bile sırf "daha iyi daha zengin bir yaşam uğruna" kendi mayasını bozuyor. Bu yüzden ne zaman bu cümleyi duysam, "sen neden kendini düzeltmeye çabalamıyorsun da topu gelecek nesillere atıyorsun" diyesim geliyor. Ah pardon unutmuşum biz, kocaman bir toplum olarak, erteleme hastalığına sahibiz öyle değil mi? Yani umutlu olunan nesil sürekli doğru dürüst bir toplum yaratmayı kendinden sonraki nesle erteleyecek. Bu da demek oluyor ki umutlu olunan nesil ancak görünmez, masalsı ve hatta ütopik birşey olarak kalacak. Hey yavrum hey...
Kocaman bir kapımız var zira biz büyük bir kurumuz. Ama nedense çoğu kez o kapıda bir kaos bir tıkanma yaşanır. Sebebi de bu sabah benim yaşadığım gibi kapının tam ortasında durmuş sohbet eden tiplerdir. Bu tipler oldukça yaygındırlar. Biri kapıdan girerken diğeri kapıdan çıkıyordur ve "oooooo gardaş naber" diye selamlaşırlar. Bazısının yanında eşleri de vardır ve o eşlerin elinden tutulmaktadır. Arkadaşıyla karşılaşmışsa eşini gayri ihtiyari geride tutar nedense (sanırım kendisi gibi arkadaşının da vahşi bir ruha sahip olduğunu ve o ceylan gibi eşin üzerine atlayıp dişlerini boğazına geçireceğinden telaş etmektedir. Hey canını sevdiğimin koruyucu kaplanı) Dolayısıyla geride kalan ve eli hala tutulmakta olan eşle birlikte yaklaşık 4 kişinin geçebileceği bir yeri kaplarlar. Bir de arkadaşı var al sana 5. Arkadaşı ile arasındaki konuşma mesafesini hesapla etti mi sana 6. Kısaca bu ikisinin selamlaşma muhabbeti 6 kişinin geçeceği bir alanda gerçekleşmekte ve içeri girmeye çalışan, dışarı çıkmaya çalışan insanlar kıyıdan köşeden geçmeye çabalamaktadırlar. İşin acı yanı bu insanların yaş grubu 20 ila 25 arasında seyretmektedir. Ah elbette canım gelecek nesillerden umutluyuz, bu bencil etraftaki insanları bir zerre umursamayan gelecek nesillerden gerçekten umutluyuz. Bu sözünü ettiğim bir kez gerçekleşmiş bir olay değil. Defalarca ve defalarca bu tiplere rastladım ve eminim rastlayacağım da. Kaldırımın ortasında, yürüyen merdivenlerin başında ve insanların geçiş olarak kullandığı pek çok yerde.
Bir de "çöpümü her yere atayım nasılsa burası benim evim değil" diye düşünenler var. Yemyeşil bir parkın kıyısına, ki çocuklar oynuyor orada, sigara paketini atanlar mı dersin, su şişesinin 2 metre ilerideki çöp kutusu yerine kaldırımda daha güzel duracağını düşünenler mi dersin, mendiller, çikolata paketleri.... En fenası bizim işyerinin bahçesi gerçi. 3 metre aralıklarla tam 6 çöp kutusu olmasına rağmen yerler izmaritlerle dolu. Aaaaa ama biz gelecek nesillerden umutluyuz. Yaşadığı kenti evi gibi görmeyi bile beceremeyen, birlikte yaşadığı insanlara saygı duymayan, çoluk çocuğun sağlığını zırnık umursamayan bu nesillerden çılgınca umutluyuz biz.
Efendim? Memleketin ne sorunları var ben nelerden mi söz ediyorum. Belki kendi çapınızda haklısınız iki gözüm lakin memleketin sorunları da işte tam olarak şu yukarıda sözünü ettiğim, bencillik, saygısızlık, bana dokunmayan bin yaşasıncılıktan kaynaklanıyor. Efendim? siz yine de gelecek nesillerden umutlu musunuz? Eh umut iyidir yitirmeyin elbet ancak şunu da unutmayın caaaanım efendim o gelecek nesiller dediğiniz gökten zembille inmeyecek, onları siz yetiştiriyorsunuz, sizin çocuklarınız onlar. Ve elbet söylememe gerek yok ama çocuklar büyükleri taklit ederek öğrenir. Ama belli mi olur siz yine de gelecek nesillerden umutlu olmaya devam edin. Belki ben yanlış biliyorumdur, gökten zembille inen birşeydir bu gelecek nesiller. dilerim öyledir hatta. Zira ben şöyle bir bakınca ne gelecek nesillerden ne de sizden umutlu olabiliyorum. Ben sanıyorum geçmiş nesilleri özlüyorum.
Fotoğraf: Manetho