Win. Evet adamın adı buydu. Peki soyadı? Win, Win, Win... Duncan. Evet Win Duncan. Diğer adam? Win'in arkadaşı? Litminiov? Evet sanırım. Tam olarak böyle mi? Litminov Mu? Rusça bilseydim eğer daha kolay anımsayabilirdim. Win'in karısı? Eva? Hayır değil. Bir erkek adı mıydı? Evet. Eddie? Kesinlikle. Litminov'un babası A ile başlıyor. A ile başlayan Rus erkek isimleri. Bir bakalım. Andrei. Evet bu da tamam. Annesinin adı Olga. Bu bilindik bir ad. O yüzden anımsıyorum. Kanser olan kadının adı ne peki? Hadi bakalım bunu anımsa. Susan? Değil. Değil ama Susan'a benzeyen bir isim. Gidip baksam mı? Hayır bakma. O zaman bu alıştırmanın keyfi kaçabilir. Bu keyif için mi? Değil aslında. Buna zorunlu mu hissediyorum? Belki. Bir bakıma...
Sabah işe gitmek üzere hazırlanmış çayımı içerken tüm bu isimleri teker teker zorlanarak da olsa saymaya çalışıyorum. Çok değil daha bir kaç gün önce okumuş olduğum kitabın kahramanları onlar. Mem isimli bir ilaçtan söz ediyor kitap. Belki de bu yüzden , Mem yüzünden yani, anımsamak üzerine düşünüp duruyorum bu sabah. Mem'i aldığınızda çok ama çok eskiden yaşamış olduğunuz bir anıyı en canlı haliyle yaşayabiliyorsunuz. Örneğin yıllar önce sahip olduğunu ve artık orada olmayan odanızı anımsıyor, kitaplığınızda duran tüm kitapları tek tek sayabiliyorsunuz. İster miydim? Hayır sanmıyorum. Geçmişte yaşayanlardan olmadım ki ben. Ben hep yolu yürüyüp geçenlerden ve hep "ileride ne var acaba?" ya da "bu yol nereye kadar gidecek ileride başka neler var?" diyenlerden oldum. Neden Mem almak isteyeyim ki?
Aynı gün bir haber ilişiyor gözüme. Şöyle diyor haberde: "O film gerçek oluyor." Sil Baştan isimli filmden söz ediyor. Hani şu hafızadaki kötü anıları sildirebileceğin ve hayatına sanki hiç birşey olmamış gibi devam edebileceğinden söz eden film. İlaç kullanmaya karşı olan ve acıdan ölmediği sürece asla ilaç almayan bunun yerine devasını bitki çayları ve otlarda arayan benim gibi birine bile çok cazip görünüyor bu fikir. Aklıma tüm ailesini trafik kazasında kaybeden kendisi de o kaza sırasında arabanın içinde olan arkadaşım geliyor. Tüm o kaza anı tek bir hapla unutsa, silse hafızasından bu anıyı fena mı olurdu? Zaten haberde de "Tıp'ta çığır yaratacağı, kötü anıların silinmesi için kullanılacağı açıklanan geliştirilen hapın, stres ve depresyonun yarattığı sağlık sorunlarla karşılaşan, travma geçiren hastaların tedavisinde kullanılabileceği"nden söz ediyor. İnsanlar belki de böylece çektikleri acı yüzünden tıpkı bir ölü gibi varlıklarını sürdürmezlerdi, bu şekilde yaşamaya devam etmek zorunda kalmazlardı. İntiharlar? Onlarda önlenemez miydi? İnsanlar acıya dayanamadıkları için kıymıyorlar mı canlarına? Tüm insanlık alsa bu haplardan ya da. Aynı anda. Ve herkes unutsa tüm geçmişi. Düşmanlıklar kalır mıydı? Halklar birbirine bu anlamsız nefreti besler miydi? Bir yolunu bulurlar mıydı yoksa yine nefret etmenin? Büyük ihtimalle...
Evet yan etkiler sorunu var. Zaten benim ilaçlardan uzak durma sebebim biraz da bu. Haberde sözü edilen ilacın "kişileri kimliklerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya bırakmak" gibi bir yan etkisinden söz ediliyor ki kaş yaparken göz çıkarmak bunun bir diğer adı. Beyin üzerinde etkisi olan ilaçların yan etkisi olmaması olasılıkdışı zaten. Öyle ya; çocukken yaşadığımız küçücük bir olayın biz büyüdükten sonra beyinde yaptıklarına bakılırsa kimyasal neler yapmaz?
Ben sanırım bu haplardan birini almak zorunda kalsam kötü anıların silinmesini sağlayan hapı tercih ederdim. Biz buna mavi hap diyelim. Mem ise kırmızı olsun. Mem'i asla tercih etmezdim çünkü tüm o yaşadığımı dönüp yeniden yaşamanın bir zaman kaybı olduğunu düşünürdüm.
Şimdi düşünüyorum da; kişinin mavi ya da kırmızı hapı tercih ediyor olmasının sebebi sanırım yaşamış olduğu hayat. Şu an mutlu olan ama geçmişte kötü şeyler yaşamış olan maviyi, şimdi mutsuz olan ama geçmişte mutlu olanlarsa kırmızıyı tercih edebilirler. Benim gibi hayatla kendi başına mücadeleyi onur meselesi yapıp haplara güvenmeyenler ise hiçbirini...
Fotoğraf: www.life.com
Haber: Radikal
Ne geriye ne ileriye, AN da yaşamak olmalı tercihimiz.Çünkü ne ahlarla ne vahlarla hiçbiryere varamayız.Ama yine de MEM isimli ilacı bir yerlere kaydetmeli mi ne?Sevgilerimle dilek.
YanıtlaSilMEM kurgu. İyi ki de öyle diye düşündüm kitap bitince. Zaten şu halde bile ne çok geçmişte yaşayan insan var bir de MEM aldıklarını düşünemiyorum. Sanıyorum MEM insanı şimdiden koparır geçmişte hayali bir dünyada yaşatırdı.
YanıtlaSilBen bu tür ilaçlardan çok tedirgin oluyorum şimdi düşündüm de. Ya gelecekte bu tip ilaçlar artarsa, ilaçlar beyin üzerinde bu tip şeyler yaparsa... Düşünmek bile korkutuyor beni yan etkileri düşünürsek...
yapacaklarsa keşke an'ı yaşama hapı yapsalar. o kadar çok insan geçmişte ve gelcekte yaşıyor ki unutuyoruz bugünde yaşamayı. dün, bugün, gelecek ayn cümle içinde olunca hep şu cümle takılır aklıma: gelecek, dün korktuğum bugündür.
YanıtlaSilEğer ilacı içince kötü anılarımla beraber, bu anılardan elde ettiğim tecrübelerimde gidecekse olmaz, kalsın. Ben olaylara acı tatlı diye bakmaktansa bene ne kazandırdığına odaklanıyorum artık. Bi nevi plyannacılık gibi görünsede, mutlu ediyor. Ama ilaçlar hep böyledir bir yararının yanı sıra bazı zararları da vardır. herşey bırakalım doğal hali ile kalsın. Acılarım da mutluluklarımda unutulmayacak kadar benim.
YanıtlaSilEVREN: Bak bunu hiç düşünmemiştim Evren. Sanırım en işe yarayacak hap bu olurdu :) Ama onun yan etkileri ne olurdu dersin?
YanıtlaSilGUGUK KUŞU: Ben de tecrübelerin gidip gitmeyeceğini sordum kendi kendime. İki seçenek olabilir, tecrübeler kalabilir ve zaman zaman o tecrübeleri bir yerde kullanırken içimizde nedenini bilmediğimiz bir sızı duyabiliriz o anıları unuttuğumuz için ya da anılarla birlikte tecrübeler de silinip gidebilir. Ben de aynı fikirdeyim tüm yaşadıklarımı acı ya da tatlı "bundan ne öğrendim?" diye düşünerek anımsarım. Böyle düşününce aslında olan hiçbirşey kötüymüş gibi gelmiyor :)
Düşündüm sen sorunca, an'ı yaşamanın yan etkisi ne olur diye... An'ına göre değişse de, yan etkisi hep mutluluk olsun dedim önce, sonra düşündüm mutluluktan bile delirebilir insan. Yan etkisi hissedebildiğimiz tüm duygular olsun, yterince içinde, yeterince derin, yeterince iz bırakan, yeterince anlam katan... Evet sanırım yan etkisi böyle olan bir "an hapı" nı içmek isterdim ben...
YanıtlaSilMutluluktan delirir mi bilmem ama mutluluktan sıkılıp yine mutsuz olması mümkün. Ve bu yüzden de dengeyi kaybedebilir.
YanıtlaSilGaliba ben de hapa güvenmeyenlerdenim kediciğim:)
YanıtlaSilAlmak zorunda kalmamayı diliyorum Özlem'ciğim. Bu zorunluluklar haricinde ben de kaçınırım haplardan, ilaçlardan...
YanıtlaSilİkisinden de biraz sanırım;) Ama MEM ilginçmiş... Okunası bir kitap olsa gerek...
YanıtlaSilBen ikisinden de birer doz alayım. 10 yıl öncesinin reklamları, sevmediğim şarkılar hala kafamda, onları silmek istiyorum. Asıl hatırlamak istediklerim ise ya buharlaşıp gitmiş, ya da iyice bulanıklaşmış. Ne güzel, ayaklı kütüphane gibi olurdum bir öğrendiğimi bir daha unutmayınca.
YanıtlaSilHayal etmesi bir yana ama gerçekten önüme gelse ikisini de içmezdim...
Hayatımın yaklaşık üç yıl gibi bir bölümünü bir travmayı unutmak için haplara bağlı yaşadım. Sonuç mu? Berbat. Haplar hayatınızdan çıktığı anda travmalar, üzüntüler koşa koşa geri dönüyor. İnsanın kendisinin yenmesi gerekiyormuş bunu anladım. Geçmişe takılı kalmamak gerekiyormuş, orada yaşadığınız sürece tükettiğiniz bir hayatınız oluyor malesef.
YanıtlaSilSERDAR: Evet, Anıkolik gerçekten değişik bir kitap... Keyifle okunuyor...
YanıtlaSilALİS: Ayaklı kütüphane gibi olurdun ama o kadar anıyı taşımak kolay olur muydu acaba? Düşün her yaşadığın tüm canlılığıyla aklında. Ve yıllar geçtikçe nasıl da artar o yük... Ben dayanamazdım buna sanırım...
OWL: Antidepresanlardan söz ediyorsun sanıyorum. Ben antidepresanların herşeyi biryerlere ittiğini beyni uyuttuğunu düşünüyorum. Hiç antidepresan deneyimim olmadı ama kullanan bazı arkadaşlarımda gözlemlediğim birşey bu. Sanırım ne kadar zor da olsa kendi başımıza üstesinden gelmemiz gerekiyor bazı şeylerin. Ama büyük travmaların üstesinden kendi çabanla gelmek mümkün olur mu işte bundan pek emin değilim.
geçmişte yaşamak ayrı, geçmişe gidebilmek ayrı... eğer söylediğim tarihe götürebilecek bir şey varsa değil hap fitile bile razıyım
YanıtlaSil:) :) :)
Bak onu ben de tereddütsüz alırım işte :)Tarihe gitmek harika olurdu yahu
YanıtlaSil