Şöyle derler; "Ne edersen onu bulursun." Bir kaç gün önce Psikopati ile yaptığımız konuşma bu lafın doğruluğunu bana bir kez daha gösterdi. Çünkü canım Psikopati'm beni kedisi Nohut'la baş göz etmeye kalktı. Ben de çocukken kuzenim E.'nin kediyle nikahını kıymış olduğum için onun ahını almış olduğumu böylece anlamış bulundum.
Ben 10, E. 5 yaşındayken ve benim canım fena halde sıkılıyorken, elimde de oyuncak olarak sadece E. ve bir kedi varken yapılacak en eğlenceli şey onları evlendirmek gibi gelmişti. Kediyi bir tabak yoğurt biraz ekmekle ikna ettikten sonra E.'yi herhangi bir rüşvet vermeden ikna etmem zor olmadı. Zira E. herşeyin olası olduğuna inanacak bir yaştaydı. İki sandalye, pencerelerden birinden aşırılmış bir tül perde, kediye babamın dolabından bir kravat ile tüm sahne tamamdı. Kediyi sandalyeye oturttum. O önündeki yoğurt ve ekmeği yerken yanındaki sandalyede oturan E. pek bir heyecanlıydı. Büyüdüğünde ne olacağını soranlara gelin diye cevap veren bir çocuk için pek erken ulaşılmış bir hayaldi ne de olsa şu içinde bulunduğu sahne. Duvağını çekiştirip duruyordu. Elinde bir demet çiçekle kediye dönüp "sen artık benim kocamsın" diyordu. Bıyıklarına yoğurt bulaşmış kedi ise hiç oralı olmuyor ona biraz daha yoğurt verir miyiz umuduyla yalanıp duruyordu. Nikahı kıydım. Kediye gelini öpebilirsin dedim ama kedi artık ona yoğurt vermeyeceğimizden emin olmuş olmalı ki ardına bakmadan kaçtı gitti. E. ağlamaya başladı. Ne de olsa nikah kıyılır kıyılmaz kocası tarafından terkedilmiş bir gelindi o. E. sonraki günlerde kediyi eve dönmeye ikna etmeye çalıştıysa da sadece ona yiyecek verdiği zamanlar başarılı oldu. Kedi her seferinde onu terketti.
Geçen gün Psikopati ile konuşurken ona "insan aşık olmalı o zaman herşey bir pembe tülle örtülür böylece bütün bu saçmalıklar dayanılır hale gelir" dedim. O da anında kollarını sıvayıp beni biri ile tanıştırmak istediğini söyledi ve sonra aramızda şöyle bir diyalog geçti.
Psikopati- Aykedim seni biriyle tanıştıracağım ama bir sorun var.
Ben- Neymiş o sorun.
Psikopati- Biraz asabi ve biraz da şişko
Ben- Şişko ve asabilere bayılırım. Bu bir sorun değil.
Psikopati- Eh o zaman oldu bu iş. Akşam gelip seni isteyelim
Ben-Tamam harika. akşam bekliyorum.
Psikopati-Ah söylemeyi unuttum. Bir sorun daha var. Bu biraz daha büyük bir sorun.
Ben-Nedir acep?
Psikopati- Şişman, asabi ve bir de kuyruğu var.
Ben- İşte bir adamda aradığım üç özellik. Şişman asabi ve kuyruklu. Mükemmel
Psikopati- Tamam kesin oldu bu iş.
Ben- Adı nedir bu asabi arakadaşın?
Psikopati-Nohut tabi ki :)
İşte yıllar ama yıllar sonra Psikopati kuzenimin intikamını benden böyle almış oldu. Psikopati ile biraz daha sohbet ettik. Ona dedim ki seni gerçekten kızkardeşim gibi seviyorum. O da şöyle nefis bir laf etti; "İnsan galiba doğuştan getirdiklerini değil de kendi seçtiklerini daha çok benimsiyor." Ne güzel ne doğru bir cümle...