"Kitaplığınızın karşına geçin. Gözlerinizi kapatın. Derin bir nefes alın. Elinizi kitapların üzerinde gezdirin ve birini seçin. Şimdi gözlerinizi açın. Bir kitap seçmiş durumdasınız. O kitabı satın aldığınız ya da hediye gelmişte olabilir anı hatırlamaya çalışın. İlk kez okuduğunuzda neler düşünmüştünüz, hatırlayın. Şimdi sayfaları şöyle hızlıca bir dolanın ki, kitabın kokusu burnunuza gelsin. Evet, ne güzel bir koku bu! 55. sayfayı bulun. Sayfayı tekrar okuyun. Sayfadan bir paragraf seçin ve mim konusu olarak bunu blogunuza yazın. Daha sonra siz de arkadaşlarınızdan üç tanesine cevaplaması için gönderin.
Mim Kuralları:
- Mimlenenler mimi cevaplamak zorundadırlar, mim bozulamaz.
- Mimin bozulması teklif dahi edilemez.
- Mim yalnızca 3 kişiye gönderilebilir.
- Karşılıklı mimlemeler yasaktır.
- Mim, her bir blog için sadece bir kez cevaplanabilir.
- Mim kurallarının ilk 6 maddesi değiştirilemez."
Gözlerimi kapattım ve kalbimin sesini dinledim. O ses dedi ki; "şekerim çok yorgunsun. Ayakların sızım sızım sızlıyor. Kitaplığının karşına yürüyecek dermanın var mı, kesinlikle yok. Ama elini uzatsan kanepedeki kitaba uzanabilirsin. Hem de çok ama çok severek okuduğun bir kitabı mim konusu yapmak daha anlamlı." Ben her zaman kalbimin sesini dinlerim, bu kez de farklı birşey yapmadım.
Kitabın adı Karanlıkta Kahkaha. Yazarı Vladimir Nabokov. Önce adına aşık oldum kitabın. Ve sonra da bütününe. Şimdi ise yudum yudum içer gibi okuyorum kelimeleri. Kitap şöyle şahane, böyle muhteşem diye anlatmayacağım. Tek diyeceğim şu, okursanız pişman olmazsınız.
İçinde şöyle cümleler olan bir kitabı sevmemek mümkün mü?
"neşesi bile annesine çekmişti-kendine özgü, göze batmayan bir neşe... Sanki varolduğundan sessiz bir keyif duyuyor, hatta hafiften eğlenerek yaşadığına biraz şaşıyor gibiydi. Evet, evet, niteliği böyleydi-ölümlü neşe..."
ya da,
"Üstelik, her ne kadar bir insan yaşamının özeti, yosunla çerçevelenmiş olarak, bir mezar taşının üstüne kolayca sığarsa da, ayrıntılar her zaman hoşa gider."
Şimdi de 55. sayfadan küçük bir bölüm yazalım da en azından mimin bir kuralını yerine getirelim:
"İstediği tek birşey vardı: ne pahası olursa olsun Margot'u hemen bulmak. Ona bunca şey vaadeden kaderin birden sözünden dönmeye hakkı yoktu."
Şimdi de sıra mimi postalamaya geldi. Vladimir Nabokov'un kitabından söz etmişsek elbette ilk posta Vladimir'e, sonra Psikopati'ye ve Hayatizlerim'e gitsin.
Fotoğraf: Vladimir Nabokov
"İstediği tek birşey vardı: ne pahası olursa olsun Margot'u hemen bulmak. Ona bunca şey vaadeden kaderin birden sözünden dönmeye hakkı yoktu."
Şimdi de sıra mimi postalamaya geldi. Vladimir Nabokov'un kitabından söz etmişsek elbette ilk posta Vladimir'e, sonra Psikopati'ye ve Hayatizlerim'e gitsin.
Fotoğraf: Vladimir Nabokov
Çok teşekkür ederim arkadaşım.. İlk fırsatta yazacağım.. Hatta yarın belki.. :)
YanıtlaSilnefis bir mim bu. ben de yapmıştım. hatta galiba en güzel mim bu.
YanıtlaSilsesin iyi demiş. iyi bir seçim olmuş.
sarı cümle en iyisi bence :)
Bayıldım ben bu mime hemen yanıtlayacağım kedicim:)
YanıtlaSilOkunası bir kitap sanırım. Hem de ilk fırsatta. o mezar taşı yazıtı neymiş öyle!
YanıtlaSilBen de kitabın 55. sayfasındaki kaderin sözünden dönmeye hakkı yoktu kısmından etkilendim...:)
YanıtlaSilYanlış hatırlamıyorsam o kitabın çeirisi de Pınar Kür e aittir. Mükemmel bir kitap mükemmel biçimde dilimize kazandırılmıştır :)
YanıtlaSilVLADİMİR: Merakla bekliyorum.
YanıtlaSilDEEPBBLUEEAGLE: Kitap mimlerini seviyorum ben de :)
ÖZLEM: Okudum yazdıklarını. Kitapları ne çok sevdiğini bilirim isabet oldu sana yollamak.
PİKTOBET: Çok sevdim ben kitabı. Pişman olmazsın derim.
KİRAZ ÇEKİRDEĞİ: Çok güzel cümleler var içinde kitabın.
VLADİMİR: Evet Pınar Kür çevirmiş. Çeviri çok önemli. Çok kitabı elimden bırakmışımdır sırf çevirisi yüzünden. Ama Pınar Kür gerçekten mükemmel çevirmiş.