Dün gece bir rüya gördüm. Saatime bakıp yanımdaki kişiye 15 dakika sonra evet tam 15 dakika sonra öleceğimi söylüyordum. İşin acaip yanı hiç korkmuyordum. Sanki bir yolculuğa çıkacakmış gibi rahattım. Sabah uyandığımda ya doğruysa dedim. Saate baktım 07.10. Dakikaları saydım. 07.26 olduğunda rahatladım.
Abuk sabuk rüyalar görürüm ben. Çok sevdiğim biri ölür mesela onu fil mezarlığına gömerler. Ve çok acaiptir ki fil mezarlığı benim odamın dış duvarına bitişik, çok eski biraz da korkunç bir yerdir. Ya da çok eski yüzyıllara ait bir insan kalabalığının içinde şaşkın şaşkın dolaşırken, o insan kalabalığının ortasındaki saçı sakalı birbirine girmiş ihtiyar elindeki aynayı kalabalığa gösterir ve şöyle der: "Birazdan güneş bulutların arasından çıkacak ve bu aynada yansıyacak. Işık kimin yüzüne gelirse seçilen odur." Ama o ihtiyar gizemini korumak için ışığın o insanı neden seçtiğini bir türlü açıklamaz. Ve güneş bulutların arasından çıkar aynada doğruca yüzüme yansır. Diğer insanların şaşkın bakışları altında öylece kalakalırım. Ben yani seçilen kişi Tanrılara kurban edilecek olan mıyımdır yoksa o topluluğun kutsal kişisi mi? Bunu öğrenemeden rüya biter. Merak içinde uyanırım.
Bugün Z.'ye rüyamı anlatırken, o da çok rüya gördüğünü fakat o gün içerisinde neyi yoğun bir biçimde düşündüyse onu rüyasında gördüğünü söyledi. Benimkiler öyle değil dedim. Nereden geldiğini bilmediğim şeyler görüyorum ben. Mesela fil mezarlığını neden düşüneyim ki? Okuduklarım ya da izlediklerim arasından sızmış olabileceğini söyledi Z. Belki dedim. Belki de değil. Belki bunlar ne olduklarını bilmediğim sembollerdir.
Başka biri geldi o sırada. Neden söz ettiğimizi sordu. Rüyalardan dedim. O hiç rüya görmediğini söyledi. Görse bile paramparça görüntülermiş bunlar. Doğal olarak hiçbirini anımsamıyormuş. T. aklıma geldi. Bir gün bana kabus görmeye bayıldığını söylemişti. Şu sıkıcı hayatında en azından kabuslar heyecan vericiymiş. Bir gün cehennemi görüyor başka bir gün şeytan ordusu tarafından kovalanıyordu. Çok acaipti onun kabusları. Ben çok fazla kabus görmüyordum. Gördüğüm kabuslar genelde sevdiğim birilerinin ölümleri ile ilgili oluyordu ki benim için kabus kelimesinin tam anlamı buydu.
Kardeşim ve ben sık sık rüyamızda birbirimizin öldüğünü görüyoruz. Bazen o beni arıyor iyi olup olmadığımı korkuyla soruyor iyi olduğuma dair yemin üzerine yemin ettiriyor. Bazen de tam tersi oluyor ve her iki telefonda birbirimizi çok sevdiğimizi, kendimize dikkat etmemizi söyleyerek bitiyor.
Rüyalar çok acaip. Ama çok keyifliler. Belki biraz kurcalanırlarsa insana kendisi hakkında bilmediği şeyleri bile söyleyebilirler. Kimi rüyalarınızı anlatmayın der. Kimi rüyalarınızı kötüye yoracak kişilere anlatmayın der. Ben genelde olmasını istemediğim rüyaları anlatırım. Olmasını istediklerimi ise kendime saklarım. Kendime sakladıklarımın çoğu zaman gerçekleştiğini gördüm. Bu yüzden size öleceğimi gördüğüm rüyayı anlattım. Çünkü henüz ölmek istemiyorum...
Fotoğraf: Life
Ben de son 3 gündür çok enteresan (ama bir şekilde hepsi güzel duygulara sahip) rüyalar görüp üzerlerine düşünüyordum ki, bu akşam bu yazıyı okudum. Belki ilginizi çeker, sevgiler
YanıtlaSilhttp://astroistanbul.com/
Tanrı sana, sevdiklerinle birlikte geçireceğin daha nice güzel günler göstersin kedicim..senin görmediğin ama seni gören !o uzak yıldızların ardından sana bakan sevdiklerin bunu ister...
YanıtlaSilGüzel gördüğün rüyaların gerçek olsun canım..Sevgilerimle...
Ben bazen aynı rüyayı düzensizde olsa sürekli görüyorum.. Bu insanı daha fazla rahatsız ediyor ve anlamlandırma çabası içine sokuyor. Bazıları da bir film gibi oluyor, tıpkı sizim aynalı rüyanız gibi, bazen keşke bir kenara not etseydim diyorum... Rüya deyip geçmemek lazım Meyer hanım Alacakaranlık serisini bir rüyadan yola çıkarak yazmış :)
YanıtlaSilBir de galiba her insan aynı, ben de sevdiklerime dair kötü bir rüya gördüğümde hemen telefona sarılıyorum.
BAL: Rüya görmeyi seviyorum ben. Ve güzel rüyaların etkisi ile uyanmayı. Link için teşekkür ederim hemen bakıyorum.
YanıtlaSilESMİR: Çok teşekkür ederim sevgili Esmir.
TÜRKER: Şu rüyaları not etme fikrini sevdim. Bunu yapacağım. Hem kendim hakkında yeni şeyler öğrenmek için hem de başka yazılarda kaynak olarak kullanmak için. Teşekkür ederim :)
Yüzünüzü,yüreğinizi gülümsetecek rüyalar görmeniz dileğiyle,sevgiyle kalın...
YanıtlaSilNEHİRE: Çok teşekkür ederim, aynı dilekleri ben de sizin için diliyorum. Sevgiler...
YanıtlaSilİnsan beyninin sırlarını öğrenebilsek ne müthiş olurdu.Aslında bize rüyalarla anlatıyor sırlarını ama biz vakıf olamayoruz.Bilmem sizlere olur mu? Bazen bir an yaşarsınız ve bunu daha önceden görmüştüm dersiniz.Ben de çok olan ve küçüklüğümden beri kafa patlattığım bir olaydır. Bu yüzden bana göre değişik rüyalarımdan hatırladıklarımı not alırım ve genelde bunları yaşarım. Bazen 3 sene sonrasının bir anını gördüğüm olmuştur. Benim bunları yaşayacağımı beynim nerden biliyor sorusunun devamını nasıl getirirsiniz?
YanıtlaSilBen de nadir rüya görenlerdenim. ama gördüğümde de film gibi rüyalar, uyancaka olsam yatıp sonunu görmek için uğraşıyorum bazen.
YanıtlaSilBESTAMİ BEY: Bu bana da olur. Ya şöyle ise tüm hayatımız beynimizin bir bölümde kayıtlı ise. Düşünebiliyor musunuz geleceği kafamızın içinde taşıdığımızı. Ya geleceğin parçaları zaman zaman içinde bulunduğu kutunun içinden sızıp rüyalarımıza giriyorsa.
YanıtlaSilVLADİMİR: Not alıyor musun rüyalarını?