Gün çok garip. Böyle dediğimde herkes havadan olduğunu söylüyor. Ama bence sebep bu değil. Sanki herşey durmuş da insanlar bu duruşa karşı koymak için zorla otomatik hareket ediyormuş gibiler. Gün bundan garip.
Bense çok yoğun bir sıvının içinde yüzüyormuş gibiyim. İçimde hızlı hareket etme duygusu var fakat nedense acaip şekilde ağırım. Etrafa baka baka böyle olmuş olabilirim. Ne de olsa hepimizin içinde bulunduğu yere uyum sağlama güdüsü var.
Uyum sağlamaktan söz etmişken dün alışveriş merkezinde T.'ye şöyle dedim; "Babam her zaman derdi ki; İnsan kendini geliştirdikçe etrafına saygılı olmayı öğrenir. Ve bunu öğrendikçe de mutsuz olur. Çünkü saygı gösteren saygı bekler. Dahası bunun olabilecek en normal şey olduğunu düşünür. Ama ne yazık ki öyle değildir." Bu sözü dün defalarca tekrar ettim. Ve birden T.'ye dönüp "kimse kusura bakmasın ama ben tüm insanları sevmiyorum. İnsan görünümlü öküzleri hiç ama hiç sevmiyorum." T. şaşırdı. "Şöyle bir on, on beş dakika insanları izle" dedim. Önce lavaboların bulunduğu koridordaki kapıda durmuş zebellah gibi bir adamın kolları ile yaptığı jimnastik hareketlerini ve oradan çıkmaya ve girmeye çalışan insanların kafalarını korumak için eğilip bükülmelerini gösterdim. Sonra bir kaç serserinin dayandığı duvardan, gelen geçen genç kızları saçma sapan bakış ve sözlerle tacizlerini gösterdim. Geçiş yerlerinde durup sohbet eden kadınları adamları bir de... Daha sonra bir mağazaya girdik ve orada elimizdeki elbiseyi çekip alan kızların olacağını söyledim T.'ye. "Bir elbise al eline" dedim. Çok geçmeden kadının biri T.'nin elinden elbiseyi parçalarcasına çekip aldı. "Nereden bildin?" dedi T. "Bunlardan çok var. Her mağazada rastlarsın. Yeter ki eline güzel bir elbise ya da bluz al" dedim. Sonra "mağaza çalışanlarına dikkat et" dedim. Gömleklere baktık. O karmakarışık giysi yığının içinden bir gömlek buldu T. Etrafına onca bakınmasına rağmen tek bir mağaza çalışanı gelip yardım etmedi. Sonra T. kasaya gittiğinde elindeki gömleği alıp kendi kodlarını yazdılar. Zira prim alacaklar. T. tepki gösterdi. "Bana yardım etmediniz şimdi de bundan prim mi alacaksınız?" dedi. Kız mahcup gülümsedi. "Ama çok kalabalık" dedi. T. "ben sizin kimseyle ilgilendiğinizi görmedim, deminden beri bakıyorum ortada dolaşıyorsunuz." dedi. Kız birşey diyemeden uzaklaştı. Mağazadan çıktık. "Haklıymışsın" dedi T. "İnan bana dedim insanları sevmek istiyorum ama bunları sevemiyorum. Bu bencilliği, bu işinibilirliği sevemem ben." T. boynunu büktü. "Baban haklıymış" dedi. "Biz de bu insanlar kadar saygısız olsak belki bütün bu davranışları normal karşılar bu kadar öfkelenmezdik." "Boşver" dedim "öyle olacağımıza öfkeden deliye dönelim daha iyi." T. "bence alışveriş merkezine gitmeyelim" dedi. "Belki o zaman sinirlenmeyiz." "Keşke alışverişmerkezi ile sınırlı kalsalar" dedim "ama bunlardan her yerde var."
Fotoğraf: Life
Boşveeeer demeyi öğrenmemiz lazım.
YanıtlaSilTesadüüfün bu kadar?
Malesef ki bunlardan memleketimde fazlasi ile var!
YanıtlaSilBende sevemiyorum bazi dusunmeden yoksun insanlari!
Ben birisi ile arada bir yolda karsilasirim yanimdan gecerken bana kufur ederek gecer,ben rusca konustugum icin yabanci sanar beni zavalli, ben ise o'nu hic gormemezlikten gelirim, bu insan sozde iyi bir semtte gezinen duzgundur diyebilecegimiz insan ama babanin dedigi gibi gelistirmis insan, bu soz coook dogru!
Asiri bir bencilligin ve agresifligin toplumumuzun her yerini sardigi apacik ortada. Kirmizi isikta durulur ama ardinizda bekleyenler kornalarina basarlar GEC GEC diye. Kisacasi her seyin kendi cevremizde dondugunu dusundugumuzden olacak, hic bir sey umurumuzda degil. Babanin soylediklerine de sonuna dek katiliyorum. Cok dogru. Bence 'Bosver' demek kabullenmek oluyor. Kabullenmek ise bu carpikligi bir zaman sonra benimsemeye donusuyor ve bu turlerin cogalmasina da imkan veriyor, bence herkes kendince bos ver demek yerine. Bu absurdlukler ile bas etmeye calismali, kucucuk bir adim bile olsa...
YanıtlaSilMaalesef böyleleri giderek artıyor.Ama onları böyle kabul etmemeliyiz artık, hatalarını yüzlerine vurmalı, anlarlarsa ne ala tabii...
YanıtlaSilBelki insanlarla, yaptıklarını ayırmak daha kolay olur bilemiyorum :)) Bencilliği, riyayı, kibri, zulmü sevmeyelim. Zaten sevilecek bir tarafıda yok bunların :) İnsan bitmemiş bir proje, saygısızlığı ile bize gösterdiği yüzü bugün gördüğümüz hâli. Şanslıyız saygısızlığı fark edecek ve biz yaparsak üzülecek bir iklimin içinde boy vermişiz. Bence insanları sevme isteğiniz, bu güzel iklimi olnlara taşıma arzunuzdan, don yemişlere el uzatma derdinden. Söyleyecek bir kaç şey daha var ama lafı uzatmayalım. Çok güzel bir yazı elinize, yüreğinize sağlık efendim :)
YanıtlaSilBelki insanlarla, yaptıklarını ayırmak daha kolay olur bilemiyorum :)) Bencilliği, riyayı, kibri, zulmü sevmeyelim. Zaten sevilecek bir tarafıda yok bunların :) İnsan bitmemiş bir proje, saygısızlığı ile bize gösterdiği yüzü bugün gördüğümüz hâli. Şanslıyız saygısızlığı fark edecek ve biz yaparsak üzülecek bir iklimin içinde boy vermişiz. Bence insanları sevme isteğiniz, bu güzel iklimi olnlara taşıma arzunuzdan, don yemişlere el uzatma derdinden. Söyleyecek bir kaç şey daha var ama lafı uzatmayalım. Çok güzel bir yazı elinize, yüreğinize sağlık efendim :)
YanıtlaSilBen vazgeçtim insanları sevmeye çalışmaktan..Eskiden olsa çabalardım artık uğraşmıyorum bile.. Yoruldum demek için erken mi bilmiyorum ama yoruldum...Hayvanları seviyorum. En zararsızı en sevgi dolusu onlar...Kuşları, köpekleri,kedileri...Annem sürekli tekrar ediyor, bak sen hayvanlarla havayı bozdun normal değil bu halin diye..Oysa ben zaten hep normal olandan sıkıldım. Biri çıkıp beni şaşırtsın istiyorum. Mesela bir satış elemanı desin ki, Hanımefendi bu elbise üzerinizde güzel durmadı bakın fazlalıklarınızı çıkardı...Hayır hepsinin yüzünde aynı yapay tebessüm ve bu size çok yakıştı cümlesi...
YanıtlaSilNe güzel söylemiş babanız ne kadar yerinde bir tespit yapmış-Rahmet ve saygıyla anıyorum - Güzel insanların erken gittiği bir dünya..Biz kalanları sevmeye mi çalışıyoruz...
yok öyle bir zorunluluk
YanıtlaSilmimlendiniz :)
YanıtlaSilECEHAN: Ben bir türlü öğrenemeyenlerdenim boşver demeyi.
YanıtlaSilMERAİL: İnsanın içinde gerçek bir canavar var. Ve o canavar yıkmak için deli oluyor. bundan keyif alıyor. Belki de kendini eğitmek o canavara gem vurmak demek aslında. Ama çoğu dizginleyemiyor onu ya da dizginlemek istemiyor.
BİRAZ: "her seyin kendi cevremizde dondugunu dusundugumuzden olacak, hic bir sey umurumuzda degil." işte tam olarak sorun bu. Hani hep birey olun birey olun deyip duruyorlar ya işte o birey olma fikri tamamen yanlış yorumlandı. Herkes kendini düşünmek birey olmak sanıyor. Peki o zaman neden birlikte yaşıyoruz. Birbirimizi daha fazla incitmek için mi?
N.NARDA: Ben de aynı fikirdeyim. Yazıda sözünü ettiklerimi anneme anlatıyordum ve kimsenin sesini çıkarmadığını bu insanların da hala bu tür davranışlara devam ettiklerini söylediğimde annem çok doğru bir laf etti: "insanlar artık birbirlerini uyarmaktan korkuyorlar." haklı aslında. çünkü neden yan baktın diye cinayetlerin işlendiği bir toplumda yaşıyoruz.
ENİS DİKER: Ne diyeceğimi bilemedin Sevgili Enis Bey çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için.
HEİDİ: İnan bana ben de zaman zaman yorgun ve bıkkın hissediyorum. Bırak diyorum ne uğraşıyorsun çırpınıyorsun ama hiç değişmiyor hala kızmaya kızdıklarımı düzeltmeye çalışmaya devam ediyorum ama sonuç yok. Yine bıkıyor yine usanıyorum. Hatta kötüsü umudumu yitiriyorum.
SİSHYPOS: Yok öyle zorunluluk ama insan kendini daha iyi hissedere sanki. O alışveriş merkezinde bazılarına öyle bir kızgınlık duydum ki kendim olmaktan çktım. İnsanlara kızgınlık ve nefretle yaklaşacağım diye korkuyorum.
YALNIZYAKAMOZ: Mim için teşekkür ederim. Az önce yazdım :)
Bende inadına insanları ilk anda, tüm kalbimle sempatiyle önyargısız seviyorum. Yani peşin peşin sevgi... Sonra tanıdıkça, iç yüzünü gördükçe eksiliyor azalıyor sevgim. Şimdi dört bir yanım eksilmiş ve tükenmişlerle dolu...
YanıtlaSilBen de eskiden öyleydim. Ama şimdi gerçekten sevgisizlikle demeyelim de temkinle yaklaşıyorum. Akıl dışı, anlaşılamaz ve çokça da kötücül geliyor bana insanoğlu. Ne yazık böyle hissediyor olmak ama elimde değil.
YanıtlaSilYanlız, bu mağaza çalışanlarının baykuş gibi başında dikileni de hiç çekilmiyor yav. Onları napıcaz?
YanıtlaSil"ne arıyorsunuz?" diyorlar ya ben onlara alıcı değil bakıcıyım edasıyla "şöyle bir bakıyorum" diyorum o zaman gidiyorlar :)
YanıtlaSil