Uzun zaman şarkı dinlemedim ben. Söylemedim de. Bilerek ve isteyerek. Küsmenin bir sembolü diyelim buna. Neye küstüğüm ise benim bile bilmediğim bir muamma. Bugün ise aslında çok uzun zamadır, günün pek çok dakikasını şarkı söyleyerek geçirdiğimi şaşkınlıkla farkettim. (farkettirildim.)
Bana dedi ki; "Bu halini seviyorum." Şaşkınlıkla döndüm. Hangi halimi seviyordu acaba? Yüzüm ekrana yapışık gözümü kırpmadan okuyan halimi mi yoksa koltuğa yayılmış oturan rahat halimi mi? Soru işaretine dönüşmüş yüzüme gülümsedi; "Hep şarkı söylüyorsun." dedi ve ekledi; "Nerede olduğunu umursamadan hep şarkı söylüyorsun." Soru işaretim büyüdü, büyüdü ve tüm yüzüme yayıldı. Bu kez kahkaha attı; "elbette nerede olduğunu umursamazsın, şarkı söylediğinin bile farkında değilsin ki!"
İçimi bir sevinç kapladı. Hayır gülme gerçekten sevindim. Çünkü; benim sözlüğüm şarkı söylemek eşittir mutluluk der. Ve o sözlük ardından hemen şunu ekler; "insan çoğu zaman mutlu olduğunun farkında olmaz."
Düşündüm sonra. Öyle ya uzun zamandır kendi başımın etini yemiyordum. Şöyle cümleler kurmuyordum mesela: "canım sıkılıyor", "kendimi iyi hissettmiyorum" "of bu hayatın çekilir hali kalmadı." Ve çatık kaşlı bir maske takmıyordum. Hatta öyle çok kahkaha atıyordum ki yan odalardan gelip neye güldüğümü soruyorlardı. Bilmediğim bir zaman birşey olmuş ve değişmiştim. Ama neydi o?
İnsanı ne değiştirir dostum? Kişiliğine yapışıp kalmış o "karamsar" "huzursuz" "mutsuz" gibi etiketleri hangi temizleyici yerinden söküp atar? Bir kitap mı, yanından geçip giden birinin öylesine havaya savurduğu bir cümlecik mi, kendinden bir zaman sıkılıp değişmeye karar vermiş olmak mı yoksa hayatın akışından oltana takılan tecrübe balıklarının tadı mı?
Ya da belki bu noktada neden diye sormanın hiç bir önemi yoktur. Ne dersin?
Resim: www.freewebs.com
bilmeden küsmüş bilmeden barışmışsın... e güzeel... :)
YanıtlaSilŞaşkının kendinden haberi olmazmış ya, benimki de o hesap işte :)
YanıtlaSilBir şarkı, bir gülüş, minik kedinin paticikleri, çiçeğin açışı......bunlar mutluluğu hatırlatır sadece.Mutluluk zaten vardır, içindedir....zaten eğer yoksa onları görmezdin. Mutlu olmak mutlu olmaktır sadece zaten ya mutlusundur ya da mutsuz. Bişeyler gelince, gidince bu durum değişmez, değişen kısa anlık hazlar, üzüntülerdir...sen öylece yoluna devam edersin ya mutlu ya da mutsuz. buaralar farkındamısınız bilmem ama benzer yazılar yazıyorsunuz: sen, biraz, haşim. ne güzel..
YanıtlaSilyine harikaydın ama şunları perşembe gecesinden koyuyorsun cumaya bişi kalmıyo canım. ellerine sağlık kedicik.
cumanın mektubu perşembeden geliyor artık :)
YanıtlaSilMETANOİA FOREVER: Perşembeden postaya veriyorum mektupları... Çok hızlı gidiyor :)
YanıtlaSilKRİPTOGRAF: Ne derler bilirsin; "Yarının işini bugünden yap" :) (O laf böyle değil miydi yoksa :)
senin icin ne cok sevindim sevgili kedicim.. ben ise avas yavas yine huzursuz ve karamsar moduma girdigimi hissediyorum.. Bu once dinleledigim sarkilara sonra cizgilerime en son sosyal hayatima yansir...umarim bu kez hasarsiz atlatirim:) cok sevgilerimle...
YanıtlaSilBiliyor musun Pino'cum, ben o hasarların mutluluğun tabanları olduğunu düşünürüm. O hasarlar sayesinde daha sonraları mutluluğun kaynaklarını bulmada ustalaşıyormuşuz gibi gelir bana :)
YanıtlaSil__kedinin mutluluğu "gırlamasından" belli olur hesabı, siz kedi hanım da şarkılara başlamışsınız:))__
YanıtlaSilBen aşk derim ama, bilmem yanılır mıyım? :)
YanıtlaSilNe güzel. aman nazar değmesin. darısı başıma...
YanıtlaSilDENİZ: Mırıl mırılım hele azıcık güneş çıksın gör halimi sen :)
YanıtlaSilPARPALİ: Hayata duyduğum ebedi aşkı kasdediyorsan yanılmazsın :)
BOOGİE:Darısı başına olsun Boogie'cim, şarkıların susmasın...
Ne olursa olsun iyi bir şey de olabilir bittabi..
YanıtlaSilbelki kendine verdiğin sözler tutulmaz ama yanından geçen birinin göğe savurduğu tek cümle çözverir olayı.
Kimbilir... Hayatın en sevdiğim tarafı ne biliyor musun; asla ne zaman ne olacağını bilememek. Tıpkı neye üzüleceğini bilemediğin gibi neden mutlu olacağını da bilememek :)
YanıtlaSil