04 Mart 2016

cuma mektupları

Ah benim canım, gözümün nuru, ışığım,

Sana ne çok şey anlatmak istiyordum oysa. İstiyordum ki yumuşacık bir sesle okşasın kelimelerim yaralı ruhunu. Masmavi bir gök olsun üzerimizde, bir kaç top beyaz bulut. Bir kuş ötsün tam sessizliğin ortasında dururken ikimiz, onun sesi söyleyemediğimiz herşey olsun istiyordum.

Seninle deniz kıyıları vardı bir zamanlar. Kocaman balıklar, yeşile boğulmuş bir tabak ve bir karış uzaklıkta duran elin. Kırmızı bir masa örtüsü hatırlıyorum. Hafif esen bir rüzgar sonra. İçimde tedirgin, telaşlı birşeyler... Ve o tedirgin şeyleri saklamaya çabalayan bir gülümseme. Uçuşan saçlar ve bir kedi hatırlıyorum. 

Hatırlamak da bir intihar biçimidir aslında. Özleyerek öldürürsün kendini en çok. Durur ve geriye bakarsın oysa uçurumdur orası, çeker içine seni. Bugün yoktur ve gelecek de öyle. İşte ben kendimi böyle böyle öldürüyorum dersin sonra. Kimsenin ölümünü seçemediği bir hayatta böyle öldürmeyi seçiyorum kendimi.Ve bilmezsin hala devam ediyor sandığın ömrünün eskinin bir yerinde bitip kaldığını. Orada durmuş kalmışsındır bilmezsin iki gözüm.

Ben seni tutup kolundan çekmek isterdim bunlar yüzünden. Uçurumun elinden seni çekip kurtaracak kadar kahraman olmak isterdim hayatında. Küçük bedenime rağmen kocaman yüreğime güvenirdim. Evet gerçekten yürekliydim. Daha da ötesi sarsılmaz bir inancım vardı. Her karanlık aydınlığa dönerdi bence. Ölü sandığın dirilirdi. İnsanların acıdan buruşmuş yüzleri gün ışığında hayatla dolabilirdi. 

Böyleydim ben. Ve nasıl gurur duyardım kendimle bilsen. Bu yürek ve bu inançla her birşeye dayanırım sanırdım. Yumruklarımı sıkardım geceleri uyurken bile. Bir savaşçıydım. Kahramandım hatta. Sonra sana benzedim. Hayatımın bir yerinde kopuverdi herşey. Çıt diye bir ses duydum. Daha fazlası değil. Çıt. 

Şimdi sana bunları yazarken bir yandan içimdeki kahramanın ölümüne ağlıyordum.  Mantığını yitirmiş bir ruhla hıçkırıp durdum uzunca bir süre. Birden birşey oldu, şunu düşündüm. İçimizdeki ölü kahramanları birbirimize mi versek, ne dersin? Sen alsan benim o ateş ruh parçamı, ben de seninkini. Öyle ya ikimiz de emanete ihanet etmeyen bir türden geliyoruz. Kendi kahramanlarımızın ölümüne sessiz kaldık ama belki birbirimizinkine iyi bakarız. Ona kendi ruhlarımızdan hayat üfleriz. Olur mu, ne dersin?

İçindeki kahramanın gözlerinden öpüyorum, iyi bak ona. Ölmedi biliyorsun....

Resim: Christian Schloe

3 yorum:

  1. insanın soğuyor, üşüyor, buz tutuyor alevleri
    ah bir de kocaman olmasaydı ya yüreği
    nice olurdu halimiz.

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar, bloğunu yeni keşfettim ve keyifle okumaya koyuldum. Sizi de beklerim > Recep Çetiner

    YanıtlaSil
  3. Dikkat.

    Kisisel is baslatmak için bir kredi gerekiyor ?.
    faturanizi ödemek için bir kredi gerekiyor mu?

    Simdi kredi.teklif@gmail.com bize hemen kredi transferi ile devam
    etkinlestirmek için: Eger ilgileniyorsaniz lütfen bu

    e-postayi basvurun.
    Ayrica bu e-postaya burada bize ulasabilirsiniz:
    (finance_institute2015@outlook.com)

    Eger ilgileniyorsaniz dolgu ve bu bilgileri dönerseniz biz,% 2 faizle
    kredi veriyor

    (1) Tam adi: ....................
    (2) Kredi Tutari: ...............
    (3) Kredi Süre: ..............
    Dogum (4) Tarih: .................
    (5) Cinsiyet: .........................
    (6) Medeni Hali: ...............
    (7) Ülke:
    (8) Devlet: .....................
    (9) Ev adresi: .........
    (10) Ofis adresi: .........
    Kredinin (11) Amaç:
    (12) E-posta adresi:
    (13) Telefon numarasi: ...........
    (14) Faks numarasi: .............

    Web Luis

    YanıtlaSil

Ne demeli...

İnstagram'da tatlı tatlı gülümseyen, yüzünde güneşler parlayan gencecik bir kız gördüğümüzde o mutlu genç kızın bir gün biri tarafından ...