04 Mayıs 2015

beş paralık aklım var o da uçup gidecek korkarım...

Televizyonla işim sadece haberler bitene kadar. Geçen gün farkettim tüm haberler boyunca yüzümde aynı ifade oluyor, dudak kenarları aşağı doğru, gözler kısılmış bazen de dehşetle açılmış. Nur Yerlitaş'a dönüşüyorum velhasılı. Eğer ben anormal değilsem yemin ediyorum bu ülke çıldırmış. Kimsenin ağzından çıkanı kulağı duymadığı gibi herkes herkesi aptal yerine koyma peşinde. Pes. Sanıyorum son zamanların modası bu, bulabildiğin en aptalca cümleyi söyle ve ne kadar taraftar bulabileceğini bekle. Hala nasıl delirmedim kendime hayret ediyorum. 

Dün Slyvia'yı izledim. O kadar karanlık filmin içinde tek gördüğüm şey pencerelerden görünen manzaralardı. Kendimi öyle bir yere atasım var. Uzak çok uzak bir yere. Yoksa gerçekten delireceğim. Delirmesem bile bulabildiğim her yere, herşeye ve herkesin üzerine kusacağım. Öyle tiksiniyorum olup biten herşeyden.

Bazen ben mi abartıyorum acaba diyorum. Facebook'a bakıyorum herkes çılgınlar gibi eğleniyor. Bu da bir savunma mekanizması herhalde. Yoksaymak ve hayatı devam ettirmek. Eğer öyleyse gerçekten saygı duyarım bu adamlara. Ama ya öyle değilse, ya her koyun kendi bacağından asılır, ben kendi hayatımı yaşarım, ne olup bittiğini bilmiyorum bile laylaay looom ise. İnşallah öyle değildir. Yok canım değildir, bu kadar acıya dayanamıyorlar o yüzden de kendi ruhlarını korumaya çalışıyorlardır. Lütfen biri bana "evet öyledir" desin. 

"Neden sürekli okuyormuşum" soru buydu. Hayatımda duyduğum en aptalca sorulardan biriydi ki uzun uzun cevap vermeye bile gerek duymadım. "okumayı seviyorum" dedim. Allahım "iyi de neden" diye daha aptalca bir soru geldi peşinden. Bu kez kelime bile harcamadım, omuz silktim. Bunu başka aptalca soru izleyemez ne de olsa düşündüm. Yahu neden okur insan? Bir sürü sebebi olabilir. Mesela tüm bu gerçeklikten tiksindiğin için okursun, başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanmak için okursun, öğrenmek için okursun vs. Ama o aptalca sorular sormaya devam etti, "hiç sıkılmıyor musun okumaktan" Allah'ım lütfen aklımı koru.  Ve lütfen bugün içinde bana bir tanecik ama tek bir tanecik mantıklı birşey yaşat. Yoksa gerçekten aklımı yitireceğim...

fotoğraf: bobiler.org

8 yorum:

  1. Yaşamak zorunluluktur ölmediğin müddetçe. Bence bu durumun sebebi artık her şeyin cılkı çıkmış olmasıdır. Ben haberleri bile izlemiyorum, çünkü izledikçe kafayı yememek elde değil. Dün a diyen kişiler bugün b diyor ya da vahşet olaylarını sanki bir şey yokmuş gibi sunan haberciler falan hayattan soğutuyor. Şu kesin insan gördüğüne alışır. Ben insanlığımızı yok edecek olaylardan uzak duruyorum bir nevi. En iyisi müzik, iyi ki var. :))

    YanıtlaSil
  2. Tam ben de böyle düşünüyordum, "herşeyin cılkı çıktı" Ve şu konuda da haklısınız; insanlar bunları gördükçe herşey normalmiş gibi gelmeye başlıyor. Ben en iyisi biraz müzik dinleyeyim...

    YanıtlaSil
  3. aslında herkes çılgınlar gibi eğlenmiyor. mecburen katıldığım sosyal aktivitelerin bir çoğunda insanların kös kös dururken birinin çıkardığı telefonla selfieeee diye bağırıp, ağızları kulaklarına değene dek sırıttıklarına, 5 dk öncesiyle alakasız "eğleniyoruz yhaa" şeklinde mimiklerine şahit oldum. sihirli kelime "selfie" yani. sonra yüklenen fotolar vs.. o yüzden fbookta herkesler aşırı aşırı mutlu.

    ben kendi adıma, yaşadığım her şeyin gülünecek bir tarafını bulabildiğim için sağ kalabildiğimi düşünüyorum. yoksa gerçekten kafayı bozmamak elde değil. kitaplar da çok iyi geliyor. onlara tutunmak hep iyi bir fikir.

    YanıtlaSil
  4. Kitaplar gerçekten iyi fikir ama en iyisi hayatın gülünecek taraflarını bulabilmek. Bunu eskiden yapabiliyordum ama ya mizah anlayışımı yitirdim ya da fazla ciddi biri oldum (ki en hoşlanmadığım insan tipidir) Eski halime dönebilmeyi umud ediyorum, biraz komik şeyler okuyup komik birşeyler mi izlesem... Belki iyi gelir ne dersin?

    YanıtlaSil
  5. film izlemeyi seviyorsan tabi iyi gelebilir ya da gel zihnin arka sokakları'nın başlattığı film meydan okumaya katıl :)

    tanıdığım, tanımadığım bir çok blogger katıldığı için ben de yeni yeni filmler öğreniyorum mesela bu sayede. kendim içinse hem bloga yazma sebebim oluyor hem de yıllar sonra dönüp bakınca "aa o zaman bunları seviyormuşum" diyeceğim günü düşünmek hoşuma gidiyor.

    hadi gel kardeşim, elini ver bana ^_^

    YanıtlaSil
  6. bak sorular burada:

    http://zihninarkasokaklari.blogspot.com.tr/2015/04/son-bir-meydan-okumaya-hazr-msnz.html

    YanıtlaSil
  7. Bunu yapmayı gerçekten isterdim ama iki engel söz konusu; birincisi hafızam berbat ötesi ve ikincisi akıl almayacak derecede disiplin yoksunuyum :) Ama yazdıklarınızı zevkle okuyorum. Ve senin blogunla tanışmak da ayrı bir keyif Sevgili Sonik Hanım'cım :)

    YanıtlaSil
  8. Resme bayıldım, ama keşke sadece böyle bir ifade olsa yüzümüzdeki, "ıyy bu ne," diyor ama yeterli değil bize..

    YanıtlaSil

Ne demeli...

İnstagram'da tatlı tatlı gülümseyen, yüzünde güneşler parlayan gencecik bir kız gördüğümüzde o mutlu genç kızın bir gün biri tarafından ...