Sağ kulağım fena halde çınlıyor. Hakkımda iyi şeyler konuşuyorlarmış. Öyle dedi biri. Eksik olmasınlar. Ama ben kulağıma su kaçtığı falan gibi şeyler düşünüyorum. Her neyse. Geçen gün biri arkadaşlarımızın sürekli birbiri hakkında konuştuğunu söyledi. İnsan konuşur dedim. Ama bu dedikodu dedi. Olur öyle şeyler dedim. Ya senin hakkında da konuşuyorlarsa dedi. Umurumda olmadığını söyledim. Sahiden de umurumda değil. Herkesi memnun edemem ya. Bana ne? Pek bir rahatmışım. Öyle dedi. Ne mutlu bana dedim.
Salak sayısında son zamanlarda bir artış mı var bana mı öyle geliyor. Açık ve seçik olarak anlatılan birşeyi anlamamakta direnen, iyi birşeyler altında mutlaka kötü şeyler arayan insana salak denir. Herkesin kendi sözlüğü var değil mi? İşte benim sözlüğümde de böyle yazıyor salak kelimesinin karşılığında.
Şu sözlük meselesini açmışken, geçen gün biri seni bir türlü anlayamıyorum dedi. Ben de dedim ki birini anlamak istiyorsan onun dilini öğrenmen gerekir. İyi de ikimiz de türkçe konuşuyoruz dedi. Yahu o değil dedim. Benim söz ettiğim başka birşey. Mesela dedim bir arkadaşım birini sevmek için "köpek seni" der. Bu onun o anda karşısındakine kanının kaynadığı göstermek için söylediği bir laf. Anneannem rahmetli ise köpek lafını nefretinin yoğunluğunu anlatmak için kullanırdı. İşte sözünü ettiğim dil bu. Aynı sözcükler aynı anlama gelmiyor her birimizin sözlüğünde.
Galiba ben hemen hemen herşeyden sıkıldım. Acaip derecede şaşırasım var ama hiçbir şey beni şaşırtmıyor. Böyle dediğimde biri bana senin için ölmüş dedi. Bu durumda zombi olarak adlandırılmam mümkün. Bence bizi iş hayatı zombiye çeviriyor. Ben ilk çalışmaya başladığımda herşeye şaşırıp duruyordum. Şimdi ise tam aksi. Ne kadar mantıksız budalaca şey var hiçbiri beni şaşırtmıyor. Sanırım artık bir iş tam olması gibi olduğunda şaşırırım ancak ki bu pek mümkün görünmüyor. Ülke gündeminde de durum aynı. Söyler misiniz hanginiz şaşırdınız şu süt mevzuuna? Sanırım hepimiz en baştan ne olacağını biliyorduk. Sadece çocuk sayısından emin değildik. Her neyse...
"Dünyanın çivisi çıktı bacııım" derdi anneannem. Eh olması gerektiği gibi olan şeylere şaşırıyor, saçma sapan şeylere "aksi düşünülemezdi zaten" diyorsak, sırf dünyanın değil hepimizin çivisi çıkmış demektir...
Fotoğraf: Supruntu
ben gördüm geçen gün mazgalın birinden tık diye içeri düştü gittiydi zaten:)
YanıtlaSilİş hayatında yönetim pozisyonundaki kimselerin çoğunluğu basiretsiz. Böyle olunca da onların emrinde çalışanlar da orada asıl bulunma amaçlarının aynı iş uğruna çalışmak olduğunu unutup saçma sapan ihtiraslara kapılıp gidiyorlar. Bu çarkı anlamsız bulanlar mutsuz oluyor. Kazara aklı selim sahibi bir insan yönetim seviyesine çıkarsa o da fazla barınmıyor. Farklı olmayı tehdit kabul ediyor en büyük silahı basiretsizlikleri olan insanlar.
YanıtlaSilAllah sabır versin sana. Uyma yine de onlara. Böyle daha güzel.
Bu arada arkamdan dedikodu yapanın yanında gek gek gerinerek duran sonra da lafı bana taşıyana çok sinirlenirim ben. Arkadaşımsan zaten o lafı dinlemezdin. Dinledinse de ayıbını bil sus değil mi? ne gezer.
Evet gerçekten degerler ve deger yargılarıyal birlikte herşey degişti... okurken bu geçti içimden paylaşmak istedim..
YanıtlaSilÇivi çiviyi söker diye söyleyenler doğru tespitte bulunmuşlar.Çivisi çıkan diğerinin çivisini rahatça çıkarabiliyor.Biz şaşırsak mı ki?
YanıtlaSildil meselesi ne önemlidir aslında, isteriz ki karşımızdaki herkes bizim dilimizi anlasın, karşımızdakinin de temelde istediği budur, anlamak... anlamak ve anlaşılmak üzerine uzun upuzun bir yazı bile yazılabilir buradan yola çıkıp. bedenin dili, bakışların dili, sessiz kalışın dili... ne değerlidir anlamını çözebilene.
YanıtlaSil