Küsmüş bana. Ama inkar ediyor. Kaç yıllık arkadaşım. Anlamaz mıyım ses tonundan. Anlarım. Ama yok inkar ediyor. O öyle. Küser ama asla sebebini söylemez. Sen asla kabahatini bilmezsin. Sonra onun küslüğü uçar gider yeniden eskisi gibi olur. Zaman gelir, sen o bilmediğin hatayı yeniden yaparsın. O yine küser. Aslında yaptığın şey sana göre hata olmayan birşeydir belki. Ya da kafanın karışık olduğu zamanlara denk gelmiş tuhaf, yanlış anlaşılmaya pek elverişli bir laf etmişsindir de farkına bile varmamışsındır. Belki de bu kadar farklı karakterler olmanızdan doğan bir sorundur. Ama o asla neye küstüğünü neye kırıldığını söylemez. Sonra zaman geçer yine eskisi gibi olur ve bu sürekli tekrar eder. O unuttur unutmasına ya sen hep korkarsın zamanında çözülmemiş bu kırgınlıkların onun içinde büyüyüp bir diken olacağından. Ama o hiç umursamaz. Söylemez. Çünkü o konuşarak çözmek yerine kendi içine atmayı, unutmayı büyüklük sayanlardandır. Kimbilir belki de asıl farkınız budur.
İşte böyle şeyler yüzünden yoruluyorum insanlardan ben. Herşeyin hesabını vermek zorunda kalmaktan, arkadaş olmayı yapışık ikiz olmayla eş tutanların küskünlüklerinden, kocaman adamlar ve kadınlar olduğumuzu kabul etmeyip hala "küsmek" kelimesini lügatlerinde tutanlardan, "beni neden aramıyorsun?" diye soranlardan, sürekli tarafımdan sevilip sevilmediklerinin hesabını tutanlardan çok ama çok yoruluyorum. Bu yüzden beni yormayanı bir kaç kişiyi baş tacı ediyorum. Gerisini ise kendi hallerine bırakıyorum. Zira benim bunca şey içinde hiç halim yok böyle şeylere...
Bağımlı ilişkilere bayılıyor insanlar. Neden? Çünkü kendini böyle güvende hissediyor. küsen arkadaşlardansa benim içim şişti artık. Hepsini özgür bıraktım, salıverdim gitti. Sen de öyle yap:)) Sevgiler..
YanıtlaSilÇünkü ilişkilerde de özgür bırakmayı bilmek önemli Kediciğim.
YanıtlaSilah bir farkına varsa insanlar.
insan kendi içinde yalnız oldu mu sevdiklerinin bu yalnızlığı doldurmasını ister hep.küsmeler,sitemler hep bu istektendir.
YanıtlaSilİnsan en çok sevdiğine küser hep, küsmek emek harcamaktır çünkü. Yoksa ne gerek var kendini yormaya.
YanıtlaSilyazının her kelimesine noktasına virgülüne kadar katılıyorum ama yorulmaktansa serbest bırak mantığını bi çok kez uyguladım ve sonuçta o kadar serbest kaldılar ki bidaha yüzlerini göremedim :)
YanıtlaSilKüsmek yerine küsülen konuyu irdeleyip "yargısız infaz yapılmaması"en doğrusu.Böyle küsene ben yargısız adam asma diyorum çözülüyor konu.Çözülmüyorsa da kendi bilir! Sevgilerimle.
YanıtlaSilKüsüp sebebini söylemeyen insanlar evet, biraz tuhaf. Bir şey varsa afra tafra yapmak yerine söylemelisin ki hatasını anlasın karşı taraf. Buna katılıyorum. Ancak, neden aramıyorsun, sormuyorsun dediğinde umursamaz, çok kendi haline bırakırsan da olmaz. Bağımlı yaşamak zorunda değilsiniz ama dostluk emek ister ve sana ihtiyacı olduğunda yanında olmalısın belki bazı zamanlarda. Çünkü sen dertlendiğinde yalnız kalmak istiyorsan arkadaşın dertleşmek istiyor olabilir. Ya da çok önemli bir olayın tam ortasında olabilir ve seninle paylaşmak isteyebilir bunu. Yapışık ikiz gibi bağımlı olmadan birbirimizi arayıp sormak en iyisi.
YanıtlaSilAnlasilan arkadasin seni cok seviyor, sevmese neden küssün:))
YanıtlaSilGerçekten çok yorucu... Ama bir süre sonra karşımdaki diken olmadan ben bu ağırlıktan rahatsız olup hepten kökten kesip atıyorum. Benim ki de bi tür huysuzluk işte. Ben de taşıyamıyorum, yoruluyorum kendi derinliklerinde boğulmuş, paylaşmadadan, soğutup, ısıtanlardan. :(
YanıtlaSilNiye aramıyorsun sorusu yüzünden defalarca küstüler ama sonunda alıştılar arkadaşlarım. Artık beni ve yapışık ikiz olmayı sevmediğimi biliyorlar. Tabi çok eski dostlarım kabullendi ama hala bunu yaşıyorum bazılarıyla. Sanırım bu yalnızlığı sevmekle bazılarının yalnızlığa katlanamamasıyla alakalı. o kadar iyi anlıyorum ki seni...
YanıtlaSilbırak dağınık kalsın babam afedersin...
YanıtlaSilÖZGÜR TURAN: Çocukken küserdik birbirimizle. Çünkü o zaman sorunların nasıl halledileceğini, sorun çözmede içimizdekileri söylemenin ne denli önemli olduğunu bilmezdik. Ama şimdi bu yaşta küsmek de neyin nesi?
YanıtlaSilÖZLEM: Ne yazık ki arkadaş olmayı birbirine bağımlı olmakla karışıtırıyor insanlar.
KARA KİTAP: Evet olabilir.
BABİL: İyi ama küsmek yerine konuşup sorunu çözmek ve içindeki kırgınlığı böylece unutmak, herşeye kaldığı yerden devam etmek daha büyük bir emek değil midir? Hem birini gerçekten seviyorsan kaybetmek istemezsin değil mi?
MİLİ: Ben yorulmasına yoruluyorum ama yine karşımdakine anlatmaya çalışıyorum bu küsmelerin herşeyi nasıl da düğümlediğini, açıklamama izin vermediği sürece nasıl bir haksızlık ettiğini ve çoğu kez boşu boşuna üzülüp ve boşu boşuna beni yorduğunu.
SUFİ: Gerçekten insanların böyle olaylarda karşısındakine söz hakkı tanımıyor olması gibi basit bir çözümü nasıl akıl edemediklerini anlayamıyorum.
KİMBIRLY: Bu konuda sana katılıyorum. Elbette insanlar zor zamanlarında birbirinin yanında olmalılar fakat ben hem fazla çalışmaktan hem de aşırı yorgunluktan telefonla arayıp uzun uzun sohbet edebilenlerden değilim. Kaldı ki insanların gözlerine bakmadan telefonla konuşmaktan keyif almıyorum.
BELGİN: Ama beni gerçekten sevse böyle küsüp kendine saklar mıydı neye kırıldığını? Ve ben böyle ne yaptım acaba diye uzun uzun düşünmek zorunda kalır mıydım? Ben kırıldığımda hiç zaman kaybetmeden soruyorum. Çünkü aklımda hep yanlış anlamış olabileceğim fikri oluyor. Bana da böyle davranmalarını istiyorum. Çok mu zor.
VLADİMİR: Vallahi benim de "yeter artık" deyip kesip atmışlığım çoktur.
JAZZLEM: Ben de aynen senin durumundayım :) huyumu suyumu bilen eski dostlar bunu konu bile etmezler ama yeniler alışamıyorlar. İşin kötüsü onları sevmediğimi sanıyorlar :)
AMAN KAPTAN: Bıraktım vallahi
Bence çok da doğru yapıyorsun. Uzun zamandır uyguluyorum ve zararını değil faydasını gördüm. Herkes haddini bilsin!
YanıtlaSilBazen insanlar bize başka çare bırakmıyorlar değil mi?
YanıtlaSilÇok çabuk samimi olup,çok çabuk uzaklaşan insanlar var.Tanışıyorsunuz,hemen içli dışlı oluyorlar,adeta yapışıyorlar, aramalar, sitemler,canımlar cicimler,sonra birden yokoluyorlar.Aşklar kadar dostluklar da gel geç oldu artık.Bu kadar zorlayıp,işine gelmeyince gideceklerse,hiç gelmesinler bence.İnsan kendini kullanılmış-sömürülmüş filan hissediyor.
YanıtlaSilKedicim, bazi insanlar icin olumsuz seyleri konusmak cok zor, nedenini bilmiyorum. Kaybetme korkusumu, yoksa bana kizar, küser korkusumu bilemiyorum. Bende konusup, konuyu aydinlatmadan yanayim ama bazi insanlar her seyi halinin altina süpürmeyi tercih ediyorlar.
YanıtlaSilaaa evet sonrasında sevgiye dair felsefi bir tartışmaya girmek durumunda kalıyorum. sevmenin ne demek olduğuna diar, sevginin küçk ispatlara gerek olmadığına dair... yazını okutacağım onlara =)
YanıtlaSilBence arkadaşın bu yazıyı da okuduktan sonra tam anlamıyla küsecek seninle :D
YanıtlaSilRENGARENK: Bu tip insanları artık gözlerinden tanır oldum ben. Bunlar genelde sevgi kelebeğidirler. :) O yüzden herkesle can ciğer oluverirler. Oysa tatminsiz ruhlardır. Birinin keşfedilecek yanı kalmadı mı posa gibi çöpe atıverirler. Kesinlikle kaçınılması gereken tipler listesinin 1 numarasıdırlar.
YanıtlaSilBELGİN: Sanırım kaybetme korkusu bunun temel sebebi.
JAZZLEM: İşte asıl yorucu da bu. Sürekli ispatlamaya çalışmak anlatmaya çalışmak.
BUĞDAY TANESİ: Yok tam anlamıyla küsmez. Küsecek birşey yok ki bunları yüzüne de söylüyorum :)
Merhaba,sanki benim içimi okumuşsunuz..duygularımı dile getirmişsiniz..çok sevdiğim bir arkadaşımla yaşadıklarımı anlatmışsınız..svg.ler..
YanıtlaSilsanıyorum pek çoğumuz aynı sorunları yaşıyoruz.
YanıtlaSil