06 Ağustos 2021

Ne demeli...




İnstagram'da tatlı tatlı gülümseyen, yüzünde güneşler parlayan gencecik bir kız gördüğümüzde o mutlu genç kızın bir gün biri tarafından öldürülmüş, bununla da kalınmamış parçalara ayrılmış olabileceği gibi ihtimal aklımızda beliriyorsa ciddi anlamda bir sorunumuz var demektir. Zira gazeteler, sosyal medya bu vahşiliklere dair haberlerle dolu ve o haberlerin ana fotoğrafları da o yavrucakların mutlu zamanlarda çekilmiş fotoğraflarından oluşuyor.

Azra'yı düşünmeden edemiyorum. Hakkında yazılmış tüm haberleri en ince ayrıntısına dek okudum ve okuduğum her şey ama her şey aklımın içinde bir fotoğraf karesi olarak kaldı. Ben bu kadar yandıysam ailesi ne halde hayal bile edemedim. Aklımdan bir türlü çıkmıyor. Azra gibi ne çok isim ve ne çok fotoğraf var kafamın içinde. Eminim çoğu kadının da öyle. 

Söz etmek istediğim vicdansız yorumlardı aslında çünkü eminim bu cinayetin bütün detaylarını çoğunuz biliyorsunuzdur Bir kez daha anlatmanın gereği yok ama şu yorumlarla ilgili konuşmalıyız. Özellikle kadınların yorumları beni dehşete düşürdü, bu kadınlar içinde bir zamanlar genç bir kız olanlar, kız evlat sahibi olanlar, kız kardeşi olanlar illa ki vardır. Bütün bunlara rağmen hala empati kuramayan bu kadınlar bırakın empati kurmayı söylediklerinin merhametsizliğinden utanmayı akıllarına bile getirmeden, "İyi de onun orada ne işi varmış" gibi mide bulandırıcı yorumlarda bulunabilmişler. Durum ne olursa olsun, her ne olursa olsun diyorum bir çocuk hunharca öldürülmüş ve parçalara ayrılmışsa o çocuk ne yaparsa yapsın onu suçlayacak bir şeyi nasıl söyleyebilirsin ki? Hayatını kaybetmiş bir çocuk daha ne verebilir ki bedel olarak. Bu yorumlar şu demek "öyle yaparsan böyle olur işte" İnsanların, kendilerini yüksek ahlak makamı görmelerini hiç anlamadım anlayamayacağım da. Bir ahlaksızlık arıyorlarsa eğer oturup yazdıkları yorumları biraz düşünerek okumalılar bence. O zaman belki asıl ahlaksızlığın nerede olduğunu görebilirler. 

Öfke. Son zamanlar içimde büyüyüp duran tek duygu bu. Geçmiyor çünkü geçmesi için yeniden güzel şeylere inanmak gerekiyor ve bu cehennemin içinde güzel bir şey görebilmek neredeyse imkansız. Geçen gün biri bana "nasılsın" dediğinde "berbat" dedim. "Hayırdır bir şey mi oldu?" dedi "gazeteleri oku görürsün neler olduğunu, her yer cehennem" dedim. "Ha ben de senin hayatında bir şey oldu sandım. Boş ver gerisini" dedi. İşte bu "boş ver gerisini" yüzünden böyleyiz bence. "Boş ver gerisini cehennemin tuğlasıdır. Bunu unutma" demek isterdim ama keyfi çok yerindeydi. Bozmayım dedim keyfi yerinde bir insan görmek, cehennemin ortasında açmış bir gül gibi bazen. Bıraktım o gül kendini yeşil bir çayırda sansın, etrafındaki alevlere kör olsun. Belki de doğrusunu yapan odur, bu da başka bir mevzu, konuşuruz belki bir gün. 

Fotoğraf: Pexels


3 yorum:

  1. Selam uzun zamandır buralarda yoktum şimdi yeni bir blogla geri döndüm sizi takipteyim. Rica etsem sizde bloguma bi göz atıp takip eder misiniz ? :)

    YanıtlaSil
  2. Azra cinayetinin işlendiği apt da arkadaş im oturuyor olay sırasında ist.daymis döndüğünde apt.görevlisi sanki cok iyi bir şey yapmış gibi abla ben evde gürültüler duydum aslında ama eskort kadın var sandım müdahale etmedim bilsem etmez miydim demiş . Ne acı değil mi ?

    YanıtlaSil
  3. Sözünü ettiğiniz karanlığı görüyorum ve haklısınız o karanlıkta ümidi görmek pek mümkün değil. Aradan geçen aylarda kadınlar adına durumlar daha iyiye gitmedi malum, ne yazık ki...

    YanıtlaSil

Ne demeli...

İnstagram'da tatlı tatlı gülümseyen, yüzünde güneşler parlayan gencecik bir kız gördüğümüzde o mutlu genç kızın bir gün biri tarafından ...