İnsan, bazen herşeyden nefret ettiğini sanıyor. Saçmalıyor elbette. Ben böyle zamanlar olduğunda, yani herşeyden nefret ettiğim yanılgısına kapıldığımda, hemen madde madde saymaya başlıyorum insanlarda sevdiğim şeyleri. Böylece kendimi, içimde duyduğum şeyin nefret olduğu yanılgısından kurtarıyorum. Sıkıntı, aynılık ya da bir kaç kişiye bakıp genelleme hatasına düşmüş olmak olduğunu biliyorum nefret sandığım şeyin. O yüzden hiç bir zaman aynı maddeleri olmayan bir listem var. Bir kez başlayınca ardının nasıl geleceğini bilmediğim, saydıkça ne çok şeyi seviyor olduğum ve işin ilginç tarafı sevdiğim bu şeylerin son zamanlarda ruhumun hangi tarafının ön tarafta olduğunun göstergesi olan bir liste bu.
Mesela şöyle birşey;
*Kalabalıklar içinde, sanki orada tek başınaymış gibi rahatlıkla, kimseye aldırmadan kitap okuyabilenleri
*Sabah uyandığında hemen kendine gelenleri,
*Hüznün hayatın bir parçası olduğunu bilip de sonuna kadar tadını çıkaranları,
*Yalan söylerken bile isteye kendini ele verenleri,
*Gülerken gözlerinin içi gülenleri,
*Çocukları yapmacık olmayan bir sevgiyle sevenleri,
*Sahip olduğu meziyetleri insanların gözüne gözüne sokmaktan kaçınanları,
*İyilik yapıp minnet duyulmasını beklemeyenleri,
*Korktuğunu söylemekten korkmayanları,
*Cesaret gösterisine girişmeyenleri,
*Ağlamaktan utanmayan adamları,
*İncelikleri abartmayıp, üzerine eğreti bir elbise gibi giymeyenleri,
*Yaptığı iş ne olursa olsun en iyi şekilde yapıyor olmanın bir onur meselesi olduğunu bilenleri,
*Gördüğü güzel şeyleri paylaşmazsa eksik kalacağını düşünenleri,
*"Aslında ben iyi niyetliyim" cümlesini kullanmayanları,
*İnsanların nasıl göründüklerini zerre kadar umursamayanları,
*Beden güzelliği ile kafa güzelliği arasında bir seçim yapmayıp, kendisinde her ikisine de önem verenleri,
*Hayatı bir dram değil komedi olarak görenleri,
*Geçmişte çektiği acıları yenebilmek için kendisiyle alay etme yolunu seçenleri,
*Arkadaşlarına değer verdiğini gösterebilenleri ve bunu taviz olarak adlandırmayanları,
*Ellerinde, yüzlerinde var olan çocukluktan kalma yara izlerini sanki bir armağanmış gibi taşıyanları,
*Güzel konuşanları, tatlı sözlerini esirgemeyenleri,
*Evlerindeki eski eşyayı değerlendirenleri, yeni şeyler üretmek konusunda yaratıcı olanları,
*Gözü kulağı hep açık olanları, yaşı kaç olursa olsun yeni şeyler öğrenmekten geri durmayanları,
*Özür dilemesini bilenleri, geçmişte yaptıkları hatalardan pişmanlık duyup yıllar sonra bile taşıdıkları vicdan azabının yüküne dayanamayıp bunu dile getirecek kadar yürekli olanları,
*Geçmişte ya da gelecekte değil de bugünde yaşamayı becerebilenleri,
*Zamanın kıymetini bilenleri ve onu en iyi şekilde değerlendirebilenleri,
*Zaman zaman aylak aylak oturmanın hiçbir şey yapmamak anlamına gelmediğini bilip de bunu yeniden enerji toplamanın bir yolu olarak görenleri,
*Konsantre olabilenleri,
*Koşullara uyum sağlama konusunda yetenek geliştirmiş olanları,
*Endişelenmeyenleri, hayatın akışına güvenenleri,
*Hayatının orta yerinde birden karar verip, ne olacağına aldırmadan hayatını değiştirenleri,
...gibi.
Daha pek çok cümle yazabilirim elbette. Ve bunları yazdıkça da insanlarda aslında sevdiğim şeylerin sevmediğim şeylerden daha fazla olduğunu kendi kendime farkettirebilirim. Bunu yaparken, yani bu maddeleri sayarken unuttuklarımı anımsayabilirim, daha önce dile getirmediğim ama içimde var olan şeyleri görüp bunlara sevinebilirim. Ve tüm bunlar sonunda az önce insanlara bu kadar kızıyorken, gülüp geçebilirim kızgınlık sebeplerime. Evet bunu yapabilirim. Hatta yapmalıyım. Çünkü nefretle yoğurmak istemiyorum ben hamurumu. Bir koca kaşık sevgi koyup küçük bir tutam kızgınlık, bir çimdik öfke koymak istiyorum o hamura. Dengeyi ancak böyle sağlayabiliyorum. Zaten bunun başka da bir yolu var mı ki?
Resim: James Jacques Joseph TISSOT
aykedim ne güzel bir yazı olmuş ellerine sağlık, çok beğendim hoşuma gitti ve tabii ki derhal ben de kendi listemi yapmaya karar verdim..
YanıtlaSilbu puslu ve iç karartıcı günde içimi aydınlattın.
ay ben şu kalabalıklarda kitap okuyanları sevmiyorum, apaçık kıskanıyorum bu derece konsantre olup soyutlanabilmelerini.
YanıtlaSilhiç beceremediğim birşeydir. kafam sürekli her ses kalkar, bakınır, kaldığı satırı kaçırır ve hatta aynı bölümüe yeniden başlar.
çok güzel bir liste olmuş.
tamam anladım sen beni seviyorsun :))
YanıtlaSilHepsine katılıyorum ve çoğunu yapabildiğimi düşünüyorum. Bir de endişelenmemeyi başarabilsem ama sözkonusu insanın çocuğu olunca bunu başarmak çok zor galiba. Seni okumayı özlemişim, tatil beni başka bir boyuta götürdü. Neyse ki Akbük'teki arkadaşta bilgisayarın başına ara sıra çökebiliyorum. Sevgiler yolluyorum Kedicim...
YanıtlaSilListene bayıldım sevgili kediciğim.Kendi ruhumu yoklayıp bende bu listedekilerin içinde acaba hangilerine....? anımsamama neden olduğun için ve o her zamanki marifetli yazma uslubunla seni okumaktan büyük bir keyif almama neden olduğun sağol kediciğim...
YanıtlaSilseni okudukça bazı cümlelerin beynimin içinde muh gibi yer ediyor! inan bana :) sen bazende şöyle dersin hani; "kepçemi savurdum gökyüzüne bu gün....içinden şunlar şunlar çıktı !"dersin :)) gibi gibi :)
sevgilerimle...
sevmek kolaymış aslında :))
YanıtlaSilbak aklıma geldi bu yazının altına yani listeye herkes birşey eklesin ve liste uzayıp gitsin ne güzel olur.ben başlıyorum. :))
YanıtlaSilinsanları eleştirmeden, sınıflandırmadan oldukları gibi kabul edenleri,
PSİKOPATİ: Canım Paticim beğendiğine sevindim. Senin listeni okumak isterim. Çok öperim.
YanıtlaSilEVREN: Ah ben de nasıl kıskanıyorum onları bilemezsin. Hiç yapamadım ben bunu. Her daim gözüm kulağım devrede :)
7.ODA: Evvet evvet :)
LEYLAK DALI: O endişeden hiç birimiz mümkünü yok kurtulamayacağız galiba. sevginin yan etkisi olmasın bu?
ESMİR: Bu kediyi böyle şımartıyorsun ya Sevgili Esmir, ne diyeceğini bilemiyor sözlerin karşısında inan bana...
KARA KİTAP: Nefis bir fikir. Uzasın bu liste belki o zaman daha çok severiz daha mutlu oluruz seve seve...
Edebi yeteneğiniz taktire şayan. Bloğunuzun ismine ne denir ki :) Bence kendinizi değerlendirmelisiniz, Hoşçakalın.
YanıtlaSilÇok çok teşekkür ederim değerli sözlerinize.
YanıtlaSilBaşka bir yol yok bence de yani en güzel yol bu, diğeri insanı bitirir çünkü.
YanıtlaSilNe güzel bir yaziymis, iyi ki okumusum :)
YanıtlaSilÖZLEM: KEsinlikle...
YanıtlaSilDIEHALTESTELLE: Çok teşekkür ederim :)