İzmir Bornova'da 4 üniversite öğrencisi bir kedinin başını ezerek öldürmüş. Öldürdü demem gerekir çünkü videoyu ben de izledim kusmamak için kendimi zor tutarak. İzlemenizi hiç tavsiye etmem.
İnsan böyle olaylar karşısında bin tane şey düşünüyor. Bu çocukların nerede ve nasıl bir ortamda büyümüş olabileceklerini, o yavruyu öyle vahşice öldürdükten sonra ne tür bir ruh hali içinde olabileceklerini, aralarından herhangi birinin bu olaya öfkeyle tepki verip vermediğini, herhangi bir vicdan azabı yaşayıp yaşamadıklarını, gece uyuyup uyuyamadıklarını, eğer uyudularsa vicdan kırıntılarının onları kabuslara boğup boğmadığını, yakalanmamış olsalardı bu olayı şak diye unutup unutmayacaklarını, okul arkadaşlarının onlara sırt çevirip çevirmeyeceğini, suratlarına türkürüp tükürmeyeceğini...
Sonra insan bir de şunları düşünüyor; o küçük kediyi besleyen adamın o videoyu izledikten sonra gördüklerini unutup unutamayacağını, kafasından o çocukları bir güzel pataklamanın geçip geçmediğini, diğer kedilerini de başka sabahlarda öyle bulurum korkusuyla işine hep gergin gelip gelmeyeceğini...
Şunlar da var; bu haberi okuyan ve videoyu gören insanların saniyeler içinde başka bir habere geçip, olayı anında unutup unutmadıklarını, yavru kedileri besleyip büyüten adamlarla yavru kedileri kafasını tekmeleyerek öldüren adamların aynı dünyada yaşıyor olmasının ve kimin kim olduğunun dışardan bakınca anlaşılmamasının aslında ne büyük bir korku kaynağı olduğunu düşünüp düşünmediklerini, ilk tepkilerinin "bu da birşey mi? İnsanlar birbirlerini her saniye gırtlaklıyor." olup olmadığını, çocukların, genç insanların masumiyetlerini bunca sıyırıp içlerinden alan şeyin ne olduğuna kafa patlatıp patlatmadıklarını, ya birgün kendi çocukları da buna benzer birşeyler yaparsa endişesi taşıyıp taşımadıklarını, kendi çocukları öyle olmasınlar diye televizyonlarını kapayıp kapamadıklarını, çocuklarının bilgisayarlarındaki o vurdulu kırdılı oyunları çöpe atıp atmadıklarını, daha da önemlisi onların gözü önünde birbirlerinin saçını başını yolmamaları gerektiğinin bilincinde olmaları gerektiğini kendilerine söyleyip söylemediklerini...
Ve bu habere neden sadece hayvaseverlerin tepki verdiğini de insan merak ediyor. Neden bu ülkede hayvanların başına birşey geldiğinde sanki görev bölüşümü yapılmış da bu sadece hayvanseverlerin sorunuymuş gibi yükü onların omuzlarına yıkan insanların olduğunu, bu sorunun bir canlının ölümünden çok daha fazlası olduğunu insanların anlamadığını şahsen ben ciddi biçimde merak ediyorum. Sahi şimdi bu zavallı kedinin ölümü sadece aklı başında olmayan 4 çocuğun bir masum yavruyu öldürmesi gibi basite indirgenebilir mi? Bu da unutulacak elbette. Nasıl geçen haftalarda çocukların birbirlerinin kollarını bacaklarını bir bilgisayar oyununda öğrendiklerini taklit ederek kırdıkları, birbirlerini öldürdükleri unutulmuşsa bu da unutulacak. Basit bir ölüm olarak algılanacak bu da. Tekil bir olay olarak algılanacak ve hiç üzerinde durulmayacak. Denecek ki bu ülkenin gündeminde çok daha önemli sorunlar var çünkü. Terör var mesela işsizlik var suç artışı falan var. Ve kimse nedense şunu düşünmeyecek; bu çocuklar gerektiği gibi yetişmediği için bütün bunlar oluyor. Bu çocuklar ailelerinde, okullarında, sokakta korkunç şeylere şahit oldukları için bütün bunlar oluyor.
Resim: Pixadus
Başlığın bir hayvanla ilgili olması bile beni heyecanlandırdı fakat okuyunca ciğerim yandı desem abartmam.
YanıtlaSilNe yazık ki çocuklarıyla iyi ilgilendiklerini sanan ailelerin çocuklarıyız bir çoğumuz. Bence o çocukların bir hayvanı sevip koruyan bir rol modelleri olmamış ve o hayvanı böyle öldürmelerinin tek nedeni o hayvanı TANIMAMALARI, dolayısıyla içten içe korkmalarıdır, öldürünce de içlerindeki vahşi hayvan üstün duruma geldi kendilerince.
Kediyi öldüren ve arkadaşlarından bir tanesi toplamda 600 lira ceza aldılar ve dava kapandı.Bugün gözünü kırpmadan o kediyi öldüren yarın bir insan öldürürse şaşırmamak lazım.Hayvanlara yapılan eziyetlerle ilgili cezalar yeniden düzenlenmeli diyeceğim ama insana ne kadar değer veriliyor ki bu ülkede.Nasıl bir insandır bunu yapan ya da insan mıdır bunu sorgulamak lazım.Bir de üniversite öğrencisi bunu yapan gerçekten yazık...
YanıtlaSilNe kadar düşündürücü bir yazı olmuş aslında, haklısın, insanın gerçekten korkması lazım bu gençlerin ileride neler yapabileceğinden.
YanıtlaSilBirgün balkondan bakıyordum, eve yeni taşınmış ve apartmanın önüne yavru sedir ağaçları dikmiş gözümüz gibi bakıp sulayıp dururduk. Yarım metreyi geçmişti boyları. Sonra iki tane çocuk geldi 7-8 yaşlarında, her iki ağacında tepesindeki sürgünü büyük bir zevkle, benim ne oluyor dememe kalmadan kırdılar ve oracığa atıp çiğneyip gittiler. İşte o gün ben de dehşete düşmüş ve aynen senin yazdıklarını düşünmüştüm. Belki biraz katı bir düşünce ama ben bazılarının ıssız bir adada izole edilmesini düşünmekteyim:((
kesinlkle insan değil bunlar ...! bende izlemedim sdece yazılanları okudjm çünkü o videoyu izlemeyi kaldıramazdım. böyle insanların çevremde olduğunu düşünüyorum ve tüylerim diken diken oluyor. mesela belki de bornovada metroda yanımda oturuyordu onlardan biri... düşünmesi bile çok kötü bu sadece hayvana zarar vermek değil bu insanlar ruh hastası canlıya böyle bir şey yaparak nasıl bir zevk alıyorlar ki?
YanıtlaSilsanırım ne söylesek boş.
cezalar arttırılmalı ve çocukluktan bu yana hayvan sevgisi insanlara aşılanmalı.
Yasalar sadece uyanlara uygulanıyor.
YanıtlaSilDiğerleri zaten kendi kanunlarını uyguluyor. Bu kimi zaman mafya silahlarıyla, bazen kabadayı yumruklarıyla, mahalle delikanlığı kisvesi altında sopalarla ya da silah alıp dağa çıkmakla uygulanıyor. Bu çocuklar da gerçek suçluların arasında, onlarla gurur duya duya büyüyor.
Kimi örnek alacaklar ki? Bilim insanları, prof.lar,gazeteciler içeri tıkılıyor sorgusuz sualsiz; kanlı katiller baş tacı ediliyor.
Bebekten katil üretiyoruz hep birlikte...
Süper bir ebeveyn olduğuma inanmamdan değil, ki kesinlikle değilimdir, dünyanın en zor işi çocuk yetiştirmek. ama herkese çocuk sahibi olma hakkı verilmemesi gerektiğine inanıyorum ben. O çocukları yetiştire(me)yen ebeveynlerin bence ceza alması gerekmekte.
YanıtlaSilBen dayanamıyorum ya, çocuğa ve hayvana karşı şiddet sergilenmesine. Aynı şiddeti onlara uygulamak geliyor içimden :(
Baba-anne aileden şiddet görmüştür. Evlenmişlerdir. Aile, çevre, geçim sıkıntısı, şu, bu, o vs... bir sürü etkenle daha da şiddet eğilimli insanlar olmuşlardır. Baba, anneye şiddet uygulamıştır belki, sesini çıkaramayan bireyler mutlaka etrafındaki diğer canlılara şiddet eğilimli olur.
YanıtlaSilAilede, okulda, toplumda sağlam bir eğitim, çocukların kişiliklerini belirleyecek ilgi alaka olmadığı için bu şekilde şiddet eğilimli, sapkın, ne yaptığını bilmeyen bir nesil geliyor, büyüyor...
Yolda yürürken etrafınıza bakın... trafik levhalarında, banklarda, bannerlarda, çöp sepetlerinde....vs herşeyin üzerinde insanlar tarafından yapılmış tahribatlar var. İnsanların içindeki şiddet eğilimi o kadar fazla ki önüne ne gelirse kırmaktan, vurmaktan kendini alamıyor. Bir nevi öfke patlaması…
Ama şartlar ne olursa olsun bir canlıya, savunmasız bir kediye yapılan bu şiddet affedilemez. Nasıl bir psikopatlıktır bu anlamıyorum. Psikolojik yardım sadece çocuklara değil tüm topluma yapılmalı bence. Gözümün önüne o görüntüler geldikçe tüylerim diken diken oluyor.
tesadüfen az evvel seyrettim bende... diyecek hiç bir şey bulamıyorum...
YanıtlaSil:((( sevgisiz, acımasız bir toplum olduk çıktık. bir taraftan eski değerlerimiz, tarihimiz, kültürümüz diye yaygara koparırken öte taraftan en önemli şeyi kaybediyoruz: vicdanlarımızı...insanlığımızı...
YanıtlaSilyazdıklarına aynen katılıyorum, yüreğine sağlık...
Benim ilgimi çeken vahşet işleyen kişinin köpeğinin olması:)))yani hayvansever gurubundan olması lazım...
YanıtlaSilkedinin sahibinin onları pataklamak değil parçalaması gerekir.
YanıtlaSilvicdanları olsa yapmazlardı.
bunu yapabilen insanlarla aynı gökyüzünü paylaşmak ürkütücü. kimbilir sagımızda solumuzda ne tıp ınsanlar var.
çok üzüldüm asla izleyemem o videoyu.
bunu yaparken çekim mi yapmışlar ??
MECMUA-İ MODERN: Kedilere olan düşkünlüğünü biliyorum. Bu yüzden bu haberin sana neler hissettirdiğini tahmin edebiliyorum. Ve şu lafın çok doğru:"öldürünce de içlerindeki vahşi hayvan üstün duruma geldi " Kesinlikle haklısın.
YanıtlaSilİNANIRSAKOLURBENCE: 600 Lira ha? Demek ki paramız varsa istediğimiz kadar vahşi olabiliriz. Öldürür parasını öder kurtuluruz. Oh ne güzel memleket.
LEYLAK DALI: Çocukların çiçekleri, ağaçların dallarını kopardıklarına defalarca şahit oldum. Bahçeli bir evde oturunca ve evin ilköğretim okuluna yakın olunca bunlar "doğal" sayılıyor. Ama hayvanlara bunca zalim olunduğunu ilk defa kendi gözlerimle gördüm. Bu korkunç. Bu çocuklar ileride neler yapabilir düşünmek istemiyorum bile.
İRMA: İzlemenizi hiç tavsiye etmem Sevgili İrma. Zira aklınıza kazınır bu görüntüler. Mide bulantısı da cabası. İnsanın böyle insanlarla aynı sokaktan geçtiğini, metroda dolmuşta yanyana oturduğunu düşünmek tüylerini diken diken ediyor.
AYSEMA: Tüm sözlerinize katılıyorum. Ve bütün bunlar beni dehşete düşürüyor. Ne yapmalı bilmem ki? İnsan nasıl da çaresiz bazen.
SİSHYPHOS: Çocuk yetiştirmenin zorluğu konusunda hemfikirim. Zira bir çocuk üzerinde sadece annenin babanın sözü geçmiyor, o çocuğu biçimlendiren kocaman bir toplum var. Bu toplum içinde insan çocuğunu nasıl bütün bu kötülüklerden koruyabilir. Sadece anne babada bitmiyor iş çok daha fazlası gerekiyor sanıyorum.
MİSKİN: Toplumda bir öfke patlaması yaşandığını düşünüyorum ben de. Geçen gün video izledim. Bir afiş asılmıştı sanırım şiddetle ilgili. O afişe pek çok insan tekme attı, yırttı. Herşeyi yıkma eğiliminde insanlar. Yıkma ve yok etme.
ABİ: Akıl işi değil olup biten değil mi? Kameraların kaydetmediği yerlerde buna benzer olaylar oluyordur. Bu korkunç.
HEP: Vicdan ve insanlık. Hızla yitip gidiyor ve ben sonumuzu hayal bile edemiyorum.
ESRA: Köpek pitbull yanılmıyorsam. Bir nevi şiddetin son zamanlardaki sembolü gibi oldu pitbullar. Bunu düşününce hayvansever olduğu için mi yoksa o köpek saldırgan olduğu için mi onu yanında taşıyor acaba diye düşünmeden edemiyorum.
BERRİN: Güvenlik kamerası kaydetmiş. Bilselerdi kameraları kırarlardı öncelikle büyük ihtimalle.
Bazi insanlar karanligini yaninda tasiyor, kedi köpek insan herkese bulastiriyor sonrada. Bunlar bizim sucumuz, bana dokunmayan yilan bin yasasin zihniyetinin sonuclari. Beton binalarda "aman kimse hayatimiza dahil olmasin" seklinde izole yasiyoruz, kendimizden baskasi umrumuzda bile degil. Kendi korkuluklarimizi kendimiz takiyoruz pencerelere, korkuyoruz gölgemizden bile.
YanıtlaSilKara mizah bizimkisi, ahlaki degerlerimizi hakir görür, onlardan kurtulmaya calisirken, kendimizden , güvenligimizden oluyoruz. Degil birine zarar vermek, yanibasindaki komsusu acken uyuyamayan insanlarin torunlariyken,boyut degistirip, insan insanin kurdudur düsüncesinin pesinde kosuyoruz. Üstelik komsumuz bize hic güvenmemeli,acliktan ölebilir, cünkü kendilerini sokakta görsek tanimayiz. Cag atladik, ama hep geriye dogru. Basimiza ne geliyorsa hep bizim yüzümüzden...
sair ne güzel söylemis :
“Kaçan bir gol kadar üzülmedik değil mi? Ölürken çocuklar o güzel Afrika'da".
Yalanmi!