27 Mart 2015

Cuma mektupları, bahar çiçek çiçek gelince güzel...

Gözümün bebeği, canımın parçası kardeşim, 

Bıktın mı mektuplardan? Çok mu karanlık sözcüklerle yazıyorum? Biliyor musun şöyle bir bakıyorum geriye dönüp de aslında hep bu kadar efkarlı değilmişim. Zaman zaman hayli komik bile bulmuşum hayatı. O gözle baktığım gözlüğü bir yerlerde bıraktım muhtemelen ama nerede bilemiyorum. Yeniden öyle bakmak istiyorum hayata aslını istersen.

Geçen gün haberleri izlerken birşeyi farkettim. Ben duyduğum tüm üzücü haberleri sırtlanıyorum. Bu tam bir aptallık. Çünkü onları düzeltebilecek bir durumda değilim. İnsanız elbette canımızı yakar başkasının acısı lakin bunun da bir sınırı olmalı değil mi? Çocuğu ölmüş bir anneyi günlerce düşünerek hiçbir şey çözülmüyor. Aslında sorun belki de budur. Yani tüm bu kahrolası sistemin içinde minik bir toz zerresi gibi hissetmek... Uçuşup duran ancak gün ışığında görünen ve çarklara hiçbir şekilde müdahale edemeyen...

Biliyor musun bunlara kafa patlatıp durmanın kimseye bir yararı yok. Bu tür düşünceler ruhunu kemirdiği gibi zamanını da çalıp götürüyor. Oysa bütün bu kahrolup durduğun zaman diliminde pek çok şey yapabilirsin. Mutfağa gidip bir çay demlesen, birine sıcak sıcak ikram etsen bile daha iyidir. Ya da birini arayıp halini hatrını sorsan. Haksız mıyım?

Artık kendimi toparlasam iyi olur canımın içi. Bu böyle nereye kadar gidecek. Nehir kenarında otlara takılıp kalmış bir çöp parçası gibi sürdüremem hayatımı, öyle değil mi? Düşün akıntıya kapılıp bile gidemiyorum, öylesi bir atalet içerisindeyim. 

Son zamanlarda konuştuğum pek çok kişi de aynı şeyleri söylüyor. Ruh halimizin özeti "hiçbir şey yapasım yok" Ben aslında bunun baharda uyanan tohum sendromu olduğunu düşünüyorum. Toprağın altından çıkmışız da daha güneş altında ne yapacağımızı bilmiyormuşuz gibi canımız hiçbir şey yapmak istemeden gerinip duruyoruz işte. 

Ve umut... Bir gün hepimiz çiçek açacağız bence. O zaman sen gör bu toprakları. Renk renk hepimiz öyle bir cennet getireceğiz ki seyreyle o vakit. Vay be iki gözüm canım çıkmış gibi hissediyorum ama umudum hep baki... 

Umudumla, sevgimle sımsıkı kucaklıyorum seni...

Fotoğraf: Pinterest

4 yorum:

  1. "Ve umut... Bir gün hepimiz çiçek açacağız bence. O zaman sen gör bu toprakları. Renk renk hepimiz öyle bir cennet getireceğiz ki seyreyle o vakit."

    "Cennet yüreğindedir insanın
    yaşamın karmaşasından kurtulmak için
    kurtar gözlerinin tutsaklığından bakışlarını
    sonra seyret Kainatı
    Kainatın üzerine çıkarak.
    Ve yürü sonsuzluğun içinde kendi içine
    Orada,
    Kendi sonsuzluğunda Tanrı’yı bulacaksın!.."

    YanıtlaSil
  2. Umut ne özel bir duygudur insanı ayakta tutna, hayata bağlayan :)

    YanıtlaSil
  3. YETİŞİR
    Elbet yeşerir, tam kurudu derken ağacımız,
    Yine bahar şarkıları söyler, dallarında kuşlar.
    Hırçın denizin dalgaları da durulur,
    Rahata erer kumsalımızdaki kumlar.

    Öfkesi de diner rüzgarın, bulutlar hep çilekeş,
    Tebessüm ettirecek gökkuşağımız var.
    Yetişir korkma!Karanlığın peşinde güneş!
    Uzakları da yakın eden dualarımız var... (TK)
    İşte bu umut

    YanıtlaSil
  4. "ben, çiçeklileri, renklileri, delileri severim, bir de delilikleri.” - Özdemir Asaf.

    YanıtlaSil

Ne demeli...

İnstagram'da tatlı tatlı gülümseyen, yüzünde güneşler parlayan gencecik bir kız gördüğümüzde o mutlu genç kızın bir gün biri tarafından ...