Bir zamanlar "biz" kelimesini kullananları bencillikten arınmış hoş insanlar diye düşünürken şimdi cümlelerine "biz" diye başlayan insanlara tereddütle yaklaşıyor olmanın dış dünyanın salyasından fazlaca etkilenmekle bir ilişkisi olabilir mi? "Biz" artık bencil olmayan çok ama çok insanca bir şeyin karşılığı değil ne yazık ki sözlüklerimizde. "Biz" şimdilerde "öteki"lerin karşıtı. Kim o ötekiler? Herkes olabilir. Bu sana kalmış. Kendini "Biz"in içine hapsetmeye karar verdiysen "ötekiler"in kim olduğunu da o "Biz"le beraber çoktan seçmişsindir öyle ya. Bu kadar kocaman bir dünyada, herşeyi ve herkesi kucaklayabilen bir kalbe sahip değilsen eğer söylenebilecek çok söz de yoktur zaten.
Hep sevgiden, güzel şeylerden, barıştan söz ediyorlar değil mi? Herkes ama herkes daha tam olarak ne olduğunu kavrayamadığı, zahmet edip üzerine düşünmediği güzel şeylerden söz ediyor. Ve tüm bu güzel şeylerden söz eden insanlar sırf korkak oldukları için "Biz"e dahil olmak istiyorlar. Dahil olup düşmanlarını seçmek istiyorlar. Çünkü hepsi "doğada herşey zıddıyla vardır" lafını yanlış yorumluyorlar.Ve öteki bizden, biz ötekinden nefret etmediğimiz sürece var olamayız sanıyorlar. Çünkü buna inandırılıyorlar. Oysa ötekinin de bir farkı yok kendilerinden. O da karşısındakini düşman belleyip kendi "biz"ini yaratıyor ve ancak ondan nefret ederse var olabileceğine inanıyor. Ve bu komedi böylece sürüp gidiyor.
Ben asıl şunu merak ediyorum: Dünyayı daha güzel bir yer yapmak "biz" ve "ötekiler" dediğimiz sürece mümkün olabilir mi? Herkesi ve herşeyi , canlı oldukları için, nefes aldıkları için, nefes almasalar ya da canlı olmasalar bile sırf varolduklar ve dünyada bir renk oldukları için kabul etmedikten edemedikten sonra sahi dünya daha güzel bir yer olabilir mi?
Fotoğraf: Life
Olamaz. Biz'den olmayanı dışlamakla, bakış açımızı değiştirmeyi inatla red etmekle sadece savaşları, kavgaları, sevgisizliği besleyebiliriz.
YanıtlaSilevrimin üzerinden binlerce yıl geçmiş, insan bilinci ne kadar gelişmiş olsa da hala hayvani güdülerimizi saklamaya devam ediyoruz ki, bunlardan biri de aidiyet hissi. diğer bir deyişle, sürü psikolojisi. sana en yakın topluluğa ait olmak, sana en uzak toplulukları da yaratıyor ister istemez. güvende hissetmek, boş bulunduğun bir anda yara almamak ve arkanı kollayan birine sahip olmak için, ve aslında insan korkak bir yapıya sahip olduğu için kutuplaşma kaçınılmaz oluyor sosyal yaşamda. ve tabii bundan nemalananların körüklediği çatışmalar da cabası. sanırım insan yüreğinin hherkesi ve herşeyi kapsayabilecek kadar geniş olabilmesi için birkaç milyon yıllık bir evrim sürecine daha ihtiyaç var...
YanıtlaSilAslı'nın yorumuna katılıyorum fakat 'biz' ; bazen öyle olurki içinde kötülük barındıran herşeyi sadece 'biz' olabildiğimiz için susturabiliriz.Burada önemli olan , 'biz' in giderek kaybettiği anlamını biz insanlara yeniden hatırlatabilmektir.
YanıtlaSilMerhaba
YanıtlaSilgüzel bir konu başlığı..okurun kendisi dışında yorumlamasına yol açarsa güzelleşecek.
biz, sürü psikolojisine gçtürür insanları eğer biz kalesine hapsederse kendisini, güvenli duvarların arkasına saklarsa maskemsi..biz ve onlara dönüşüyor ülkemin insanı her gün daha keskin vede kalın çizgilerle..
Bunun temelinde TEK e zorlanma vardı 86 senelik..Tek vatan, tek bayrak, tek adam (nedense kadının adı hala yok)
Son senelerde bu tekleşme tersyüz ediliyor bir hava estirilmekte.. Karşımıza ümmetci bir kale sunuluyor..Ulusalcılığa kariın.. ötekilere yeni bir mapusane inşa ediliyor, biraz genişce ama, aynı sur ve mazgallarla örülü, aynı devletlü saltanatın ürünü..
Mustafa Kemal, Muhammet Mustafa ile yer değiştiriyor..yaratılan putlar aynı ellerin ürünü..
insanlık tarihinin kısa bir kesitini yorumlayabiliyoruz, algılayabiliyoruzç o nedenle ezber değişik renkleri barındırsa da, işlev aynılığını koruyor.
Global çerçevede baktığımızda batının doğua karşı oryantalist önyargılı bakışına doğunun içe kapanan tepkisi gelişiyor.Bu da savaşları ve onu çıkaran nedenlere bakmaksızın haklı gösterilmesine neden olabiliyor..
sadece insana ve doğaya dair düşsel dünya yaşama geçirilinceyedek, öteki ve berikinin savaşı neyazıkki sürecek..
sevgiylekal
karakedi
ASLI: Olup bitende de bundan ibaret zaten.
YanıtlaSilMEFİSTO: Keşke bu kadar korkak olmasaydık. Keşke birilerine, başka birilerini düşman edinme pahasına, sırtımızı dayama ihtiyacı duymasaydık. Sanırım haklısın daha çok uzun sürecek bir evrim sürecine ihtiyacımız var.
BATUHAN: Bu çok doğru. Fakat ne yazık ki o "Biz"in içini boşalttık el birliğiyle.
VOLKAN: Ne tuhaf değil mi kendi "Biz"imizi oluşturuyoruz sanırken aslında o "Biz" başkası tarafından farkettirilmeden oluşturuluyor. Ve sanıyoruz ki o kocaman grup içinde düşmana karşı güvendeyiz. Bazen ne kadar zavallı olabildiğimize şaşıp kalıyorum.
Belki alakasız bir yaklaşım olacak ama bir kadın bile anne olduğunda bize dönüşüyor.Biz yürümeye başladık ablası,biz yemek de yiyoruz artık teyzesi.Daha doğarken bizleştiriliyor ve kişiliksiz bir tarafa sürüklendiriliyorlar.Bakalım BİZ!!!!!! anne olunca nasıl olacağız :?
YanıtlaSilEvet bu benim de dikkatimi çekmiştir hep :)Ama keşke bütün bizler anne ve çocuğunki gibi olsa. Bir de karşıdakini düşman belleyen bizler var ki asıl tehlike burada.
YanıtlaSil