tag:blogger.com,1999:blog-1941934595780705435.post4345387301056948182..comments2024-02-18T13:19:27.638+03:00Comments on AYDAN ATLAYAN KEDİ: Ah bu ben...Aydan Atlayan Kedihttp://www.blogger.com/profile/08125523563834919997noreply@blogger.comBlogger5125tag:blogger.com,1999:blog-1941934595780705435.post-40067255406599972472010-03-28T22:49:22.429+03:002010-03-28T22:49:22.429+03:00JOA: İyi geliyor elbet. Bazen yalnız olduğunu hiss...JOA: İyi geliyor elbet. Bazen yalnız olduğunu hissetmek çok ürkütücü. Ve bazen o duygunun içindeyken bir ses duymak çok umut verici.<br /><br />EVREN: Ben tesadüflere hiç inanmam :) Tesadüflerin açıklanamamış şeyler olduğunu düşünürüm. Kimbilir belki de masallara, mucizelere, büyülü şeylere herşeyden çok inanmayı istediğim içindir...<br /><br />CÜNEYT: Emek vermeden ne olur ki sevgi olsun? Senin örneğin değil ama bazı durumlarda çok basit şeylerden sevmiyoruz insanları. Belki önyargılarımız oluyor belki de kişisel tarihimizde olan birşeylerle benzeşim kuruyoruz. İşte ben böyle zamanlardan söz ediyordum. Bu insanlara açık kapı bırakmaktan. Herkesi sevmek zorunda değiliz. Ama içimizde nefret tutmak da bana doğru gelmiyor. Yapabiliyor muyuz? hayır. belki ancak kendini çok çok aşmış olan insanlar becerebiliyorlardır. Etrafa bakınca insanın içinde onca nefret uyandıran şey varken bu mümkün olmuyor olamıyor. Olan bize oluyor. İnsanın içi gün günden törpüleniyor.<br /><br />SUFİ: O resim bana hep şu soruyu sordurur: bir gün bu huzura erebilecek miyim? İnsan zamanla büyüyor ve zamanla yolunu buluyor. Huzur orda bir yerde ama yol nerde henüz bilemiyor ama aradığını bulacak bir gün. Sakinleşecek kafası, anlayacak.Aydan Atlayan Kedihttps://www.blogger.com/profile/08125523563834919997noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1941934595780705435.post-37035480189715268482010-03-28T06:09:16.879+03:002010-03-28T06:09:16.879+03:00Oysa ayda ayaklarını dinlendiren güzel ne kadar ra...Oysa ayda ayaklarını dinlendiren güzel ne kadar rahat.Tüm gönül karmaşalarını çözmüş huzur içinde oturuyor sanki.Bu tedirginlik ve karmaşaların nasıl çözümleneceğini bir ona sormalı belki.Sevgilerimle.sufihttps://www.blogger.com/profile/08162619939795173745noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1941934595780705435.post-31577623033963620332010-03-27T20:58:44.995+02:002010-03-27T20:58:44.995+02:00Kedicik zihnen berrak olmak ile her soruya bir yan...Kedicik zihnen berrak olmak ile her soruya bir yanıtı olmak ayrı şeyler...<br /><br />Zihnen berrak olmak içinde ve dışında olup bitenleri daha parlak aydınlık görebilmek; her soruya bir yanıtı olmak ise bir tür mekanizm, hazır cevaplık...<br /><br />sevmek ve sevmemek bahsine gelince. emek vermeden sevmek de neyin nesidir?.. olur mu? mümkün müdür? <br /><br />hayatımızda mesleği emekçilik olan bir arkadaşımız var ama emek vermeyi sevmiyor...<br /><br />niye emek vermiyorsun deyince veriyorum diyor kanıtlıyorsun vermdiğini siz yanlış görüyorsunuz diyor ben çok seviyorum işimi diyor niye yapmıyorsun seviyorsan diyorum vallaha yapıyorum diyor ama işte şunu niye yapmadım diyorum aaa unutmuşum diyor dün de evveli gün de önceki gün de yapmadın diyorum yaptım yaa niye yapmadın diyorsun diyor...<br /><br />şimdi ben bu emekçi arkadaşı sevemiyorum... hep aynı... yıllardır aynı... hiç değişmiyor... ömrümden ömür aldı... mazlum pozu yapıyor sürekli... <br /><br />yapma poz işine bak böyle yerşilçam filmleri çevirme karşımda diyorum... sen beni sevmiyorsun diyor... e nasıl seveyim seni... iş yapmıyorsun... söylüyorum anlamıyorsun... yalancı oluyoruz senin yüzünden... biraz dostluk gösterince de kafama ediyorsun...<br /><br />gönlümü nasıl açayım bu arkadaşa şimdi... <br /><br />bazen olmaz... <br /><br />aynı şekilde şu meclisteki politikacılara nasıl gönlümü açayım... toplu iğne başında yalan kızaklarını kaydırıyorlar... kandırmanın emeği emek midir?..cüneyt uzunlarhttps://www.blogger.com/profile/17300590328720274776noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1941934595780705435.post-78257047512448209112010-03-27T20:11:23.225+02:002010-03-27T20:11:23.225+02:00anlıyorum, çünkü kendimi biliyorum... dilemma üzer...anlıyorum, çünkü kendimi biliyorum... dilemma üzerine bir yazı yazmak için oturunca klavyenin başına, saçmalama dedim çık dolaş, seni buldum, ne tesadüf dimi? yoksa tesadüf diye bir şey yok mu?Evrenhttps://www.blogger.com/profile/08768542753437121672noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1941934595780705435.post-81810382656116358042010-03-27T19:11:28.547+02:002010-03-27T19:11:28.547+02:00anlamaya inanmadığımı söylemiştim daha önce. ama s...anlamaya inanmadığımı söylemiştim daha önce. ama sanırım biliyorum dediğini. daha doğrusu aynı türden olduğum için kendimce yaşıyorum. senin de kendince yaşadığın gibi. yani yalnız değilim, değilsin, değiliz. bazen bunu bilmek bile iyi gelmiyor mu insana sevgili kedi?JoAhttps://www.blogger.com/profile/14569813858417113926noreply@blogger.com